DepremzedelerIcinHukukRehberi

39 DEPREMZEDELER İÇİN HUKUK REHBERİ yapıların imar açısından denetlenmesi, afete uğramış ve uğrayabilecek bölgeler ile yapı ve ikamet için yasaklanmış afet bölgelerinin tespit ve ilan edilip edilmediği, afet bölgelerinde yapılacak yapılarla ilgili kuralları, yapı tekniklerini, projelendirme esaslarını, ülkenin deprem haritalarını hazırlamak konusunda idarelerin üzerlerine düşen görev ve yetkileri yerine getirip getirmediği, denetim ve kontrol görevlerini yapıp yapmadığı. Deprem öncesi önlemlerin hangisinde hizmet kusuru bulunduğuna göre açılacak davanın davalısı da değişecektir. Bununla birlikte, adli yargıdan farklı olarak idari yargıda yanlış hasım gösterilmesi hâlinde mahkeme dava dilekçesinin tespit edilecek gerçek hasma tebliğine karar verir. Bu tür davalarda genellikle kusurun baştan net biçimde saptanması güç olabildiğinden ve bilirkişi raporlarına göre değişebileceğinden ilgili tüm idarelerin davalı gösterilmesi yolu tercih edilir. ii- Deprem Ertesi Arama ve Kurtarma Faaliyetleri Deprem sonrası arama kurtarma faaliyetleri özellikle binaların yıkılması durumunda ani ve etkili müdahale gerektiren faaliyetlerdir. Depremde yıkılan yapılar sebebiyle enkaz altında kalan kişilerin aranıp kurtarılması başta olmak üzere afet hâlinde duruma müdahale ederek kriz yönetimi, 15.07.2018’de yayımlanan 4 no’lu Cumhurbaşkanlığı Kararnamesine göre İçişleri Bakanlığı Afet ve Acil Durum Başkanlığına (AFAD) bırakılmıştır. Depreme müdahale, deprem riski yönetimi ve deprem koordinasyon ve müdahale hazırlığın gereği gibi ve zamanında yerine getirilmemesine dayanan zararlardan AFAD ve dolayısıyla İdare sorumludur. Aynı zamanda 7269 sayılı kanun uyarınca depreme hızlı ve acil müdahale konusunda valilikler de yetkilendirilmiştir. Kurtarma ekiplerinin geç gelmesi, yeterli sayıda olmaması, gerekli teçhizatın bulunmaması veya yetersiz olması gibi durumlar da hizmet kusuruna yol açar. Benzer şekilde, arama kurtarma faaliyetlerinin niteliklerinde yaşanan sorunlar veya göçükte önlemler alınmaması nedeniyle zararın artması hâlinde de dava açılabilecektir. Bu konuda yine tanık dinlenmesinin mümkün olmadığı, idarenin kayıtları dışında yazılı belgelere başvurulması gerektiği unutulmamalıdır.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1