Çevre ve Kent Hukuku Komisyonu Bülteni Sayı 5
26 TBB Çevre ve Kent Hukuku Komisyonu BÜLTEN KASIM 2021 merkezi idare ve yerel yöneticilerin biraraya gelerek, doğru tespitlere dayalı bir çalışma yapması, me- selenin ciddiyetinin algılandığı sonucunu doğurmuştur. Bir bilim kurulu oluşturulması, 3 ay içerisinde bütünleşik stratejik plan açıklanacak olması önemlidir. Ancak, diğer pek çok örnekte gördüğümüz gibi, önemli olan başlanan sürecin tam, etkin ve süresinde tamamlanabilmesidir. Peki, bu noktada, ne durumdayız? Güçlü ve İyi İşleyen Bir Sosyal Devleti Gerektirir Bu Soruna Karşı Ne Yapıyoruz? Eylem Planı’nın 2.maddesinde “Marmara Denizi Bütünleşik Stratejik Planı üç ay içerisinde hazırlana- rak çalışmalar bu plan çerçevesinde yürütülecek” denilmiştir. Haziran ayında bu açıklamanın yapıldı- ğı düşünüldüğünde, Eylül ayında Bütünleşik Stratejik Plan’ın hazırlanmış olması gerekmektedir. Bu yönde kamuoyuna yansıyan bir gelişme olmamakla beraber, çalışmaların hızla sürdüğünü düşünmek istiyoruz. Ancak, aynı konuda TBMM tarafından alınan 10.06.2021 tarih ve 1287 sayılı karar ile “Başta Marmara Denizi Olmak Üzere Denizlerimizdeki Müsilaj Sorununun Sebeplerinin Araştırılarak Alınması Gereken Önlemlerin Belirlenmesi Amacıyla Bir Meclis Araştırması Komisyonu” kurulmuş ise de, 3 aylık çalışma süresine rağmen Komisyon’un kamuoyuna yansıyan bir faaliyetinin olmaması , görünürde- ki temizlik ile meselenin rafa kaldırılmış olması gibi bir endişeyi ortaya çıkarmıştır. Marmara Denizi ölmek üzeredir ve bilim insanları görünürdeki temizliğin bu sürece hiçbir olumlu katkısının bulunma- dığını açıklıkla ifade etmişlerdir. 25 Şubat 2021’de TBMM bünyesinde “İklim Değişikliğinin En Aza İndirilmesi, Kuraklıkla Mücadele ve Su Kaynaklarının Verimli Kullanılması İçin Alınması Gereken Tedbirlerin Belirlenmesi” amacıyla kurulan ve ilk toplantısını 31 Mart 2021 tarihinde yapan Meclis Araştırma Komisyonu, verilen ek süre de dol- masına rağmen, bugüne kadar raporunu tamamlayarak açıkla(ya)mamıştır . Çok farklı kesimlerden katılımcıları dinleyen, son derece anlamlı bir çalışma yapan Komisyon’un, özellikle yaz döneminde başlayan orman yangınları ve seller sonrasında, durumu ivedilikle ele alıp çözüm önerilerini Türkiye ile paylaşması çok yerinde olurdu. Aynı şekilde; T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Ocak ayında yaptığı açıklamalarla, yı- lın ilk yarısında İklim Kanunu’nun TBMM’den çıkacağını söylemişti . İklim meselesine verilen önemi göstermek açısından, bu çalışmanın daha katılımcı bir süreçle hazırlanması beklenirdi ama gelinen noktada, henüz TBMM’ye sunulan bir çalışma olmaması, sorunlara anında reaksiyon gösterme açısın- dan bütün kamu kurumları tarafından yapılan çalışmaları anlamsız kılabilecek bir eksikliktir. Bir yol haritası, bir eylem planı ve bir kurumsal yapı olmadıktan sonra, iklim değişikliği ile mücadele ortak akıldan yoksun, bir yere varmayan pansumanvari çabalara kalmaktadır . EYLEM 17. Fosfor ve yüzey aktif madde içeren temizlik malzemelerinin kullanımı aşamalı olarak azaltılacaktır. Organik temizlik ürünleri teşvik edilecektir. EYLEM 18. Marmara Denizi’mizdeki tüm hayalet ağlar 1 yıl içerisinde temizlenecek. EYLEM 19. Balıkçılık faaliyetlerinin ekosistem temelli yapılması sağlanacak, koruma alanları geliştirilecek. EYLEM 20. Müsilaj nedeniyle zarar gören balıkçılara ekonomik destek sağlanacaktır. EYLEM 21. Deniz kirliliğinin önlenmesi ve vatandaşlarımızın bilinçlendirilmesi amacıyla çalışmalar yapılarak, kamuoyunun bilgilendirecek bir platform oluşturulacak. EYLEM 22. Soğutma suları ve termal tesislerden oluşan sıcak suların Marmara Denizine etkilerinin azaltılmasına yönelik tedbirler alınacak
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1