Çevre ve Kent Hukuku Komisyonu Bülteni Sayı 4

95 Kararlar NİSAN 2021 TBB Çevre ve Kent Hukuku Komisyonu BÜLTEN taahhütlerin verildiği, faaliyet sonrasında yapılacak geri kazandırma işlemlerinin de yeterli düzeyde olduğu sonucuna varıldığından, dava konusu “ÇED Olumlu” kararında hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, bu karar, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Anayasanın “Yargı Yolu” başlıklı 125. maddesinde; “... idari işlemlere karşı açılacak davalarda süre yazılı bildirim tarihinden başlar.” hükmü yer almış, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun “Sü- relerle İlgili Genel Esaslar” başlıklı 8. maddesinde; “... süreler tebliğ, yayın veya ilan tarihini izleyen günden itibaren işlemeye başlar.” aynı Kanunun “Dava Açma Süresi” başlıklı 7. maddesinin ilk fıkra- sında; “Dava açma süresi, özel kanunlarında ayrı süre gösterilmeyen hallerde Danıştayda ve idare mahkemelerinde altmış ve vergi mahkemelerinde otuz gündür" hükmüne yer verilmiş, İvedi yargıla- ma usulü başlıklı 20/A-(Ek madde: 18/06/2014-6545 S.K./18. mad) maddesinin 2. fıkrasında ise, ivedi yargılama usulünde dava açma süresinin otuz gün olduğu hüküm altına alınmıştır. 25/11/2014 günlü, 29186 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren ve işlem tarihinde yürürlükte bulunan Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliğinin “Çevresel Etki Değerlendirmesi Olumlu veya Çevresel Etki Değerlendirmesi Olumsuz Kararı" başlıklı 14. maddesinin 2. fıkrasında ise; Bakanlığın, Komisyon çalışmalarını ve halkın görüşlerini dikkate alarak proje için "ÇED Olumlu” ya da “ÇED Olumsuz” kararını on (10) iş günü içinde vereceği ve bu kararı, Komisyon üyelerine bildireceği, proje için verilen “ÇED Olumlu” ya da “ÇED Olumsuz” kararının Bakanlık ve Valilik tarafından askıda ilan ve internet aracılığı ile halka duyurulacağı hükmüne yer verilmiştir. 2872 sayılı Çevre Kanununun 26/04/2006 günlü, 5491 sayılı Kanunun 21. maddesiyle değişik “Bilgi edinme ve başvuru hakkı " başlıklı 30. maddesinde; “Çevreyi kirleten veya bozan bir faaliyetten za- rar gören veya haberdar olan herkes ilgili mercilere başvurarak faaliyetle ilgili gerekli önlemlerin alınmasını veya faaliyetin durdurulmasını isteyebilir. Herkes, 09/10/2003 tarihli ve 4982 sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu kapsamında çevreye ilişkin bilgilere ulaşma hakkına sahiptir. Ancak, açıklan- ması halinde üreme alanları, nadir türler gibi çevresel değerlere zarar verecek bilgilere ilişkin talepler de bu Kanun kapsamında reddedilebilir.” düzenlemesine yer verilmiştir. Yukarıda aktarılan hükümler uyarınca; idari davalarda dava açma süresinin başlangıç tarihi; idari iş- lemin tebliğ, yayın veya ilân tarihidir. Ancak yasada öngörülen bu durumların söz konusu olmadığı hallerde, davacının dava konusu işlemi öğrenme tarihinin iyiniyet kuralları çerçevesinde, olayın özel- liği ve niteliği gözönünde tutulmak suretiyle yargı organınca belirleneceği kuşkusuzdur. İdari işlemin usulüne uygun tebliği ve bütün unsurlarıyla ilgililer tarafından öğrenilmesi; ilgililerin dava açma hak- larını kullanmalarını ve açılan davanın da gereği gibi yargı mercileri önüne getirilebilmesini doğrudan etkiler. Bu anlamda; bir idari işlemin iptali istemiyle açılan davada usul ve esas yönünden hukuki denetim yapılabilmesi; işlemin içeriğinin tebliğe veya duyuruya ilişkin olarak düzenlenen belgeden kuşkuya yer vermeyecek şekilde açıkça anlaşılabilmesi halinde mümkündür. Öte yandan; idari istikrar ve hukuki güvenlik ilkelerinin ihlali halinde, idareye güven ilkesi doğrultusun- da alınan izinlere ve ruhsatlara dayanılarak yüksek maliyetlere katlanılmak suretiyle gerçekleştirilen yatırımlar nedeniyle maddi ve manevi zararların ortaya çıkabileceği, bu zararların tazmin edilebilmesi için adli ve idari davalar açılarak bozulan hukuk düzeninin yeniden oluşturulması yoluna gidileceği, bunun da hukuk devleti ilkesiyle bağdaşmayacağı açıktır. Anayasa Mahkemesi kararlarında da be- lirtildiği üzere, idari işlemlerin belirli bir süre sınırlaması olmaksızın, süreklilik arz edecek şekilde veya makul olmayacak ölçüde uzun bir süre dava konusu edilebilme olasılığının bulunmasının,

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1