Çevre ve Kent Hukuku Komisyonu Bülteni Sayı 4

60 TBB Çevre ve Kent Hukuku Komisyonu BÜLTEN NİSAN 2021 tarih ve 2017192 sayılı ÇED gerekli değildir belgesinin düzenlendiği, aynı zamanda davaya konu par- selin 99.840, 50 m2’lik kısmının proje sahibi şirket tarafından ruhsatlı maden alanı olarak işletilmekte olup belirlenen tarım dışı kullanım alanı içerisinde bozulmuş olan 35.000 m 2 alanda Tekirdağ Bü- yükşehir Belediye Başkanlığı’nın 05.08.2018 tarih ve 0011 belge numarasıyla hafriyat toprağı döküm sahası faaliyetinin gerçekleştirilmekte olduğu, bahsedilen tüm faaliyetlerle çakışmayacak şekilde yine tarım dışı kullanım alanı sınırları içerisinde yer alacak şekilde 1.000 m2’lik alanda günlük 96 ton atığın işlenmesi için çamur susuzlaştırma tesisi kurulmasının planlanmakta olduğu anlaşılmış, uyuşmazlığın çözümü teknik bilgi ve inceleme gerektirdiğinden keşif ve bilirkişi incelemesi yapılmasına karar ve- rilmiştir. Yapılan keşif sonrası ayrıntılı inceleme ve değerlendirmeler sonucu düzenlenen Bilirkişi Raporunda dava konusu projenin Çevre Kanunu, Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliği ve ilgili mevzuat hükümleri uyarınca uygun olmadığı, yapılması planlanan “Çamur susuzlaştırma tesisi”nin esasında “Çamur kurutma tesisi” kapsamında değerlendirilmesi gerekirken yanlış tesis ismiyle değerlendiril- diği, bu durumun da tesisten ortaya çıkacak atıklar konusunu değerlendirmeyi mümkün kılmadığı, projenin çevre üzerindeki muhtemel olumsuz etkilerinin alınacak önlemler sonucu ilgili mevzuat ve bilimsel esaslara göre kabul edilebilir düzeylerde olup olmadığına dair PTD’de verilen bilgilerin eksik ve yanlışlığı sebebiyle yapılamadığı, tüm bu hususlar dikkate alındığında dava konusu projenin, çevre açısından olumsuz etkileri olacağı, hidrojeolojik değerlendirmenin eksik olduğu ve proje tanıtım dos- yasında çamur susuzlaştırma tesisinin yerüstü ve yeraltısuyu ile olan ilişkisinin yer almadığı, bölgenin hakim rüzgar yönleri sırasıyla NNE, NE, N, S, SSW ve SW olup tesisten kaynaklı kirleticilerin bölge- ye dağılacağı tespit edilmiştir. Bunun yanında özellikle kış aylarında gerçekleşebilecek enversiyon şartlarında kirleticilerin çökme sonucu canlı hayatını etkileyeceğinin bilinen bir konu olduğu, bütün bunlar düşünüldüğünde meteorolojik açıdan değerlendirmenin eksik olduğu belirtilmiştir. “Çamurun Kurutulması” hem çamurun hacmini azaltarak depolama amaçlı hacim ihtiyacında hem de sızıntı suyu miktarında azalma sağlamaktadır. Çamurun ek yakıt ve tarımsal amaçlı kullanımı gibi yararlı kullanım yöntemleri ile değerlendirilmesi için çoğu kez kurutma gereklidir. Çamur kurutma yöntemleri genel olarak termal kurutma ve güneşle kurutma şeklinde değerlendirilmektedir. Yukarı- da bahsi geçen kararda yer alan Termal kurutma, atık su arıtma tesisi çamurunun kurutulup %90 katı madde oranına erişmesi için kullanılan geleneksel bir metottur. Avrupa, ürettiği atık su arıtma çamurlarının yarısından fazlasını tarımda gübre amaçlı kullanmasına rağmen, bu çamurların yakma tesislerinde ek yakıt olarak kullanılması da ön plana çıkmaya başla- mıştır. Ülkemizde gün geçtikçe atık su arıtma tesisi sayısının arttığı ve buna bağlı oluşacak atık su arıtma çamur miktarının artacağı düşünüldüğünde, çamur bertarafı ve yararlı kullanım için çamur kurutmanın önemi daha da artacaktır. Fakat bunların doğru yöntemlerle, doğru şekilde yapılması gerekmektedir. Termal kurutma yüksek kuruluk oranı sağlamak için kullanılan yaygın bir yöntem olmasına rağmen bu yöntemde karbon salınımı oldukça yüksektir. İşbu yazımızın ekinde tam metni yer alan Tekirdağ 1 İdare Mahkemesi’nin 29.01.2021 tarihli 2020/529 Esas – 2021/72 Karar sayılı kararı açıkça davaya konu termal çamur kurutma projesinin bahse konu şekliyle uygulanması halinde belirtilen emisyon ve diğer atıkların çevreye ve insan sağlığına olumsuz etkileri olacağını ortaya koymuştur.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1