Çevre ve Kent Hukuku Komisyonu Bülteni Sayı 4
56 TBB Çevre ve Kent Hukuku Komisyonu BÜLTEN NİSAN 2021 Davalı termik santral işletmecisi; termik santralin işletilmesinden dolayı çevreye herhangi bir zarar verilmediğini, resmi kurumlarca hava kalitesinin sürekli ölçüldüğünü, yönetmeliklerde belirtilen sınır değerlerin aşılmadığını, küllerin toprakla örtüldüğünü, düzenli olarak nemlendirme yapıldığını savu- narak, davanın reddini istemiştir. Yerel mahkemenin, termik santralin çevreye olumsuz etkisini kabul ederek, verim kaybı olarak talep edilen tutarın kabulü üzerine kurduğu kararın temyiz incelemesini yapan Yargıtay 4.HD, haksız fiil temelli zararı kabul ederken, usuli gerekçelerle (hakkaniyet indirimi gerekliliği vb) kararı bozmuştur. Daire’nin bu kararı, termik santral temelli zararın kabulü anlamında, önemlidir. Yargıtay 4.HD’nin 2014 ve 2015 tarihli kararları 2 da benzer yönde olmasına karşın, 19 Nisan 2016 tarihli bir başka kararda, 3 4.HD’nin görüş değişikliğine gittiği görülmüştür. Yerel mahkemenin verim kaybına dayalı olarak verdiği kısmen kabul kararını değerlendiren Daire, farklı görüş/raporların varlığını öne sürerek, mahkemenin daha detaylı bir inceleme, araştırma yapmasını istemiştir. Daire bozma kararında; davanın delil tespit dosyasına dayanılarak açıldığı, bu delil tespitinde, termik santral faaliyetleri sebebiyle ekili ürünlerde %15-20 verim azalması olduğunun kabul edildiği, buna göre de mahkemenin hüküm tesis ettiği görülmekle beraber, davalı şirket tarafından benzer dosyala- ra sunulan bir bilirkişi raporunda; köyün santrale uzaklığı, yöredeki hakim rüzgarların yönü ve ürünler üzerinde yapılan incelemeye göre, baca gazları ile atılan zararlı makro parçacıkların tespit mahalline kadar ulaşamayacağı, mikro parçacıkların ise ekili ürünler üzerinde bulunmadığı, köyün santralin gü- ney doğusunda kaldığı, mevcut duruma göre bitkilerin sağlıklı bir şekilde gelişmesini tamamladığı, verim durumunun ilçe ortalamasının üzerinde olduğunun ortaya çıkarıldığı kabul edilerek, iki rapor arasındaki çelişkinin giderilmesi gerektiği, sonucuna varılmıştır. Yargıtay 4.HD, bu 2016 tarihli kararı ile, kısmen kabul kararını kaldırarak; raporlar arasındaki çelişki- nin giderilmesi, bölgedeki hakim rüzgarları gösterir meteorolojik bulguların dosyaya kazandırılması, taşınmazların santrale uzaklıklarının belirlenmesi, santral etkisinin matematiksel olarak hangi alana kadar yayılabileceğinin, santralin anılan dönemde ne kadarlık kapasitede çalıştığının öğrenilmesi, tüm bu bilgileri içerir dosyada uzman bir çevre mühendisi ile iki ziraat mühendisinden oluşan bilirkişi heyetinden rapor alınmasını istemiştir. Yargıtay’ın 2016 yılında verdiği kararlara dayalı olarak yerel mahkeme tarafından yapılan inceleme ve yeni bir bilirkişi heyetinden alınan rapor sonrasında, yerel mahkemenin bir kez daha kısmen ka- bul kararı vermesi üzerine, dosya bir kez daha Yargıtay 4.HD önüne gelmiştir. Daire, bu içerikteki 04.04.2019 tarihli kararında, 4 bir kez daha bozma kararı vermiştir. 2008 yılında bölgeden alınan topraklarda yapılan analizi içerdiği iddia edilen Ankara Üniversitesi öğ- retim görevlileri tarafından hazırlanan bir rapordaki verileri öne çıkaran Daire, yanı sıra, ODTÜ Çevre Mühendisliği öğretim üyesi ve tarım ekonomistleri tarafından hazırlanan 2016 tarihli bir raporda yer alan “ürün örnekleri üzerinde yapılan analizler sonucunda, örneklerin ağır metal, pestisit ve dioaksin içeriklerinin sınır değerleri aşmadığı, sınır değerleri aşan metallerin kaynağının ise yörenin doğal yapısı olduğu, baca gazı emisyonlarının ilgili idareler tarafından online izlendiği, bu durumda baca gazlarının 2 Yargıtay 4.HD. 2013/11749E. 2014/2810 K. sayılı 20.02.2014 tarihli kararı ve Yargıtay 4.HD. 2014/14824 E. 2015/2604 K. sayılı 05.03.2015 tarihli karar 3 Yargıtay 4.HD. 2015/3566 E. 2016/5269 K. sayılı 19.04.2016 tarihli karar 4 Yargıtay 4.HD. 2018/4930 E. 2019/2056 K. sayılı 04.04.2019 tarihli karar
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1