Çevre ve Kent Hukuku Komisyonu Bülteni Sayı 4

46 TBB Çevre ve Kent Hukuku Komisyonu BÜLTEN NİSAN 2021 Ülkeleri Grubu, Şemsiye Grubu, Çevresel Bütünlük Grubu, AB, Küçük Ada Devlet Grubu bu gruplar- dan öne çıkanlardır (UNFCCC, 2020c). G77/Çin Grubu , iklim müzakerelerinde sayısal olarak en etkili gruptur. 133 üyeli bu müzakere grubunun üyeleri, küçük ada devletlerinden, petrol ihraç eden ülke- lerden, az gelişmiş ülkelerden, orta gelirli ülkelerden ve sanayileşmekte olan ülkelerden oluşmaktadır. Teknik ve mali yardımların gelişmekte olan ülkelere aktarılması üzerinde durduğu en temel politika- ların başında gelmektedir. Diğer bir grup olan Afrika Grubu , 54 üyeli gruptan oluşmakta olup (tüm üyeler BMİDÇS’nin Ek-dışı ülkeleridir) iklim değişikliği müzakerelerinde uyum ihtiyacı, iklim değişik- liğine karşı direncin artırılmasını savunmaktır. Avrupa Birliği Grubu , AB üyesi ülkelerin oluşturduğu müzakere grubudur. 28 üye ülkeden oluşmaktadır. AB Grubu, BMİDÇS altında sera gazı emisyon azaltım taahhüdünü en açık biçimde veren grup olmuştur. AB uyguladığı iklim politikaları ve taahhüt- lerini yerine getirme bakımından iklim değişikliği rejimi müzakerelerinde öne çıkmaktadır. Şemsiye Grubu , Avustralya, Belarus, Kanada, İzlanda, İsrail, Japonya, Yeni Zelanda, Kazakistan, Norveç, Rusya Federasyonu, Ukrayna ve Amerika Birleşik Devletleri oluşmakta olup Grup ortak konularda fikirlerini paylaşmakta ancak genellikle ortak pozisyon almamaktadır. Grup ayrıca alacağı taahhütleri başta Çin ve Hindistan olmak üzere gelişmekte olan ülkelerin alacağı pozisyona göre belirlemektedir. Bu grup- ların dışında ‘ Çevresel Bütünlük Grubu ’, ‘ Küçük Ada Devletleri Grubu ’ ve ‘ En az Gelişmiş Ülkeler Grubu ’ da BM iklim değişikliği müzakerelerinde yer almaktadır. Türkiye herhangi bir iklim siyasi müzakere grubunda yer almamaktadır. Bunun ana nedeni Türkiye’nin BMİDÇS’deki durumu ile ilgilidir. Türkiye gelişmekte olan bir ülke olarak iklim değişikliği müzake- relerinde kendinin doğru bir yerde sınıflandırılmadığını savunmaktadır. Türkiye’nin iklim değişikliği müzakerelerindeki pozisyonunu iki ana durum altında tanımlamak mümkündür. İlki, yukarıda bah- sedildiği üzere Türkiye ‘gelişmekte olan bir ülke’ olarak iklim değişikliğiyle mücadelede yer almak istemektedir. Ancak 1990-1992 yılları arasında yapılan BMİDÇS hazırlık müzakerelerinde Türkiye, OECD’nin kurucu üyesi olması nedeniyle BMİDÇS’nin hem Ek-1 hem de Ek-2 listesinde yer almıştır (Berberoğlu, 2009). Buna göre hem emisyon azaltımı hem de Ek-dışı diğer gelişmekte olan ülkelere finansman ile teknoloji transferi yapmakla yükümlü olması, Türkiye’nin adil bir sınıflandırma içinde yer almadığını göstermektedir. Bu durum Türkiye’nin 1990’lı yıllarda müzakereleri ve BMİDÇS’yi tüm yönleriyle anlayamadığını ve BMİDÇS’nin getireceği yükümlülükleri muhakeme edemediğini göster- mektedir. Daha açık olarak Türkiye hazırlık müzakereleri sürecinde Ekler’de yer almamayı başarama- mış ve 1992 yılında BMİDÇS’nin kabulü sırasında çekincelerini ifade edememiştir. Başarısız bir hazırlık süreci sonrasında, Türkiye tüm çabasını BMİDÇS’nin Ekler’inden silinmesi ve ‘gelişmekte olan bir ülke’ olarak kabul edilmesi için harcamıştır (UNFCCC, 1997). 1994 yılından sonra, Türkiye argüman olarak ‘sanayileşme sürecini tamamlamamış olması’ nedeniyle BMİDÇS’nin her iki ekinden de çıkarılması için girişimlerde bulunmaya başlamıştır (UNFCCC, 1997; Ari, 2010). Ancak Ek’lerden silinmesi için öncelikle oybirliğiyle karar alınması gerekmektedir. Oybirliğinin sağlanamadığı durumda da üçte iki oy çokluğu ile bu değişikliğin yapılması gerekmektedir. TK-7’de 2001 yılında Türkiye’nin ismi Ek-2 listesinden silinmiş ve Ek-1 listesindeki diğer ülkelerden farklı olduğu özel konumunun belirlen- mesine davet edilmiştir (UNFCCC, 2002). 2 Bu şartların ardından Türkiye BMİDÇS’ye 24 Mayıs 2004 tarihinde taraf olmuştur (ÇŞB, 2020). Böylece, gelişmekte olan ülkelere finans ve teknoloji deste- ği sağlamaktan kurtulmuştur. Ayrıca, Türkiye sera gazı azaltımı için bir hedef almamak üzere ‘özel şartlarını’ müzakere edebilir duruma gelmiştir. Türkiye müzakere sürecinde sadece Ek-2 listesinden çıkmayı başarmış ve Ek-1 listesinde kalmaya devam etmiştir. 2 Türkiye’nin diğer Ek-1 ülkelerinden farklı bir konumda olduğunu hatırlatarak, özel şartlarının tanınması için Tarafları davet eden ve isminin Ek-2’den çıkartılmasını kabul eden 26.CP/7 kararı

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1