Çevre ve Kent Hukuku Komisyonu Bülteni Sayı 4

34 TBB Çevre ve Kent Hukuku Komisyonu BÜLTEN NİSAN 2021 • yargıya erişimde karşılaşılan yüksek harç ve bilirkişi ücretleri; • ivedi yargılama usulünün kabul edilmesi; • ÇED süreci ve Bakanlığın nihai kararına karşı yürütmeyi durdurma kararı verilmesinin zorlaş- tırılması; • üstün kamu yararı tartışmalarının önünü kesecek şekilde yerindelik denetimi yasağının katı yorumlanması; • çevre lehine verilen yargı kararlarının yatırımcı açısından doğan sonuçlarını hafifleten 2009/7 sayılı ÇED Yönetmeliği Uygulamaları Genelgesi’nin varlığı; • mahkeme kararlarının gereklerinin hiç yerine getirilmemesi 3 katılım hakkının etkililiğini sorgulatmaktadır. ÇED’in aşamaları için tanınan süreler yatırımcı lehine ve fakat çevre aleyhine ciddi biçimde kısaltıl- maktadır. Çevresel kaygıların öncelikli tutulduğu bir çevre yönetiminde ÇED’in kapsamının belirlenmesi, hazırla- nan raporun detaylı, bütüncül ve etkili şekilde incelenmesi, öngörülen etki ve önlemlerin yeterliliğinin ve yerindeliğinin değerlendirilmesi, alternatiflerin belirlenmesi ve nihai kararın verilmesi aşamalarının geniş bir zaman dilimine yayılması önemlidir. Ancak Bakanlık, süreçteki aktörlerin koruma ve önleme yükümlülüklerini hafifleterek, bir takım zorunlu uygulamaları isteğe bağlı hale getirerek aslında hiç de çevreci olmayan bir süre tasarrufu yöntemini benimsemiştir. Bu açıdan en dikkat çekici tasarruf 2003 Yönetmeliği’nde yapılmıştır. AB mevzuatına uyum kapsamında çıkartılan ve ÇED sürecinin 87 iş gününde tamamlanmasını öngören 2002 Yönetmeliği’nin üzerinden bir sene geçmesinden sonra kapsamlı bir süre tasarrufuna gidilerek bu süreç 33 iş gününe indirilmiştir. Günümüzde ise bu süre ancak 47 iş gününe kadar uzatılabilmiştir. ÇED sürecinde yetkili otoritenin verdiği nihai kararın geçerlilik süresi yatırımcı lehine ve fakat çev- resel gereklilikler aleyhine uzatılmaktadır. Bakanlığın günün çevresel koşulları ve belirlenebilir riskleri doğrultusunda giderek hızlanan şekilde verdiği ve yatırımların gerçekleşmesini sağlayan ÇED gerekli değildir yahut ÇED olumlu kararlarının geçerlilik süreleri yatırımcıları korumak adına sürekli uzatılmıştır. Bu uzatış, yaşadığımız risk toplu- munda ve çevresel sorunların ve ihtiyaçların zamanla kendini gösterdiği gerçeği karşısında tehlike ve risklerin zamanında etkili şekilde önlenmesi imkanını bertaraf edecek bir çevre yönetimi anlayışını somutlaştırmaktadır. ÇED gerekli değildir kararının geçerlilik süresi önce 3 seneden 5 yıla çıkartılmış; 2013 senesinde ise mücbir sebep olmaksızın 5 yıl denmiştir. Daha sistematik artışın gözlendiği (2 yıl- dan önce 4 yıla, sonra 5 yıla, sonra 7 yıla çıkmıştır) ÇED olumlu kararının geçerlilik süresi ise 2013 Yö- netmeliğinde mücbir sebep olmaksızın 7 sene olarak belirlenmiştir. Küreselleşmenin ve artık yabancı yatırımcılarında faaliyet gösterdiği bir ülke olarak Bakanlık, kime ve hangi koşula göre somutlaşacağı belli olmayan bir mücbir sebep gerekçesiyle söz konusu yedi ve beş yıllık sürelerin yatırımcılar için daha da uzamasının önünü açmıştır. 3 AİHM, Taşkın ve diğerleri/Türkiye, n° 46117/99, 10 Kasım 2004, par. 124, 132, 136, 187-189.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1