Çevre ve Kent Hukuku Komisyonu Bülteni Sayı 4

30 TBB Çevre ve Kent Hukuku Komisyonu BÜLTEN NİSAN 2021 • raporun içeriğindeki bilgilerin doğruluğunun, yeterliliğinin ve tamlığının kontrol edilip yetkili oto- ritenin karar verme sürecini kolaylaştıran inceleme ve değerlendirme (review); • süreci demokratikleştiren ve bireyleri yaşamlarını etkileyecek faaliyetler konusunda bilgi ve söz sahibi yapan halkın katılımı (public participation); • yatırımın gerçekleşip gerçekleşmeyeceğini belirten karar aşaması (decision); • yapılması kararının verilmesi sonrası taahhütlerin yerine getirilip getirilmediğini ölçen izleme ve kontrol (audit & monitoring) aşamalarının bileşiminden oluşmaktadır. ÇED mekanizması Türkiye’de 1983 yılında yürürlüğe giren 2872 sayılı Çevre Kanunu ile kabul edilmişse de uygulanabilirliği ancak 1993 yılından itibaren mümkün olabilmiştir. Çevre politikası ve hukukunun temel ilkeleri olan önleme ve katılım ile temel yaklaşımı olan sürdürülebilir gelişmeyi hayata geçirme amacıyla ortaya çıkan ÇED’in Türkiye’deki serüveni, çevre koruma hedefini, faaliyetlerin meşruluğunu ve hukuki güvenliği tartışma noktasına getirmiştir. Nitekim ÇED mekanizmasının aktörlerini, kapsa- mını, işleyişini ortaya koyan ÇED Yönetmeliği, 1993 yılından günümüze geçen 28 yıllık sürede 6’sı 1 esaslı olmak üzere toplam 23 defa değiştirilmiştir. ÇED Yönetmeliği çevre koruma alanında en çok müdahaleye uğrayan düzenleme olarak karşımıza çıkmaktadır. ÇED Yönetmeliğinde yapılan değişimler incelendiğinde, hükümetlerin hızlı kalkınma hedeflerinin gerçekleşmesi, yatırımların aksamaması ve yatırımcıların zaman ve maliyet kayıplarının önlenmesi taleplerinin karşılanması kaygısının öncelikli olduğu karşımıza çıkmaktadır. Hatta bu kaygılar 3 Ekim 2013 tarihli ÇED Yönetmeliği’nde ÇED sürecinin aşamalarını tırpanlayan ciddi bir kırılma olarak so- mutlaşmıştır. 2013 Yönetmeliği ÇED’i Bakanlığın yatırımın gerçekleşip gerçekleşmeyeceğini belirten kararın ve- rilmesi ile sonlanan bir sürece indirgemiştir. Böylelikle yetkili otoritenin faaliyetin çevresel etkilerini, yatırımcının taahhüt ettiği tedbirleri izleme ve kontrol hususundaki rolü ve yetkisi sürecin dışına çı- kartılmıştır. Yargısal bir müdahale 2 sonucu 2014 yılında yürürlüğe giren Yönetmelik ile süreç tekrar tüm aşamaları kapsayacak biçimde tanımlansa da, ÇED’i oluşturan kurucu aşamalarda bile kolaylıkla indirgemeci anlayışın benimsenmesi ve benzer tutumun 28 yıllık uygulama serüveninde farklı şekil- lerde sık sık karşımıza çıkması sistematik şekilde değişikliğe uğrayan ÇED mekanizmasının, • yatırımcı açısından bürokratik bir sürece; • halk açısından mış gibi katılım aracına; • idare açısından doğanın neoliberalleştirilmesi sürecine dönüştürüldüğünü bizlere göstermektedir. 1 İlk ÇED Yönetmeliği 7 Şubat 1993 tarihinde 21489 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. 1993’ten günü- müze kadar geçen 27 yıl zarfında Yönetmelik 1997, 2002, 2003, 2008, 2013 ve 2014 yıllarında tamamıyla değiştirilmiştir. Şu an yürürlükte olan Yönetmelik, kısaca “ÇED Yönetmeliği” olarak ifade edilecektir. 2 Çevre Kanunu’nda yapılan ÇED tanımını daraltan bu değişiklik “ÇED ile ulaşılmak istenen çevrenin korunması, sürdürülebi- lir çevre ve kalkınma ilkeleri ve kamu yararı ile bağdaşmadığı” gerekçesiyle hukuka aykırı olduğu tespit edilerek yürütmesi durdurulmuştur. Danıştay 14.D., E. 2013/10649, T. 19.06.2014.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1