Çevre ve Kent Hukuku Komisyonu Bülteni Sayı 4

11 Haberler NİSAN 2021 TBB Çevre ve Kent Hukuku Komisyonu BÜLTEN şekilde kirliliğe maruz kaldıkları veya kirliliğin temizlenemeyeceği gibi bir itirazda bulunmak yerine, kayıtlı ana şirket olan Royal Dutch Shell Plc’nin topluluklara verilen zarardan yasal olarak sorumlu olamayacağını ve bu nedenle davaların İngiltere’de görülmemesi gerektiğini savundu. Topluluklar, davalarının İngiliz mahkemelerinde görülmesi için beş yıldır mücadele ediyor. Shell aleyhine İngiliz mahkemelerinde dava açıp talep- te bulunuyorlar çünkü Nijerya’da adalete erişme- nin mümkün olmadığını düşünüyorlar. Leigh Day’in ortaklarından Daniel Leader şunla- rı söyledi: “Bu Yüksek Mahkeme kararı, Shell’den yıllardır petrollerini temizlemesini isteyen Ogale ve Bille halkına gerçek bir umut veriyor. Umarız, şimdi, nihayet Shell harekete geçer. Ama, bu ka- rar, aynı zamanda çokuluslu şirketlerin hesap ve- rebilirliğinde bir dönüm noktasını temsil ediyor. Yoksullaşan topluluklar, giderek artan bir ivmeyle, güçlü kurumsal aktörlerden hesap sormaya çalı- şıyor ve karar, bunu yapma yeteneklerini önemli ölçüde artıracak.” Friends of the Earth, Uluslararası Af Örgütü ve diğer STK’lar tarafından geçen yıl yayınlanan bir rapor, Ogoniland halkının hala petrol sızıntıları- nın kapsamlı bir şekilde temizlenmesini bekle- diklerini söylerken, kirlenen toplam alanın yalnız- ca %11’inin temizlendiğini ve hedeflenen alanda bile temizliğin tamamlanmadığını belirtiyor. Raporda şöyle deniyordu: “Nijerya’daki yıkıcı kirlilik mirasını ele almak için Shell, Nijer delta- sının geri kalanının temizlenmesi için de ödeme yapmalı ve faaliyetlerinden etkilenen toplulukları tazmin etmelidir. Ogoniland’daki trajik ve çözül- memiş durum, Shell’in merkezlerinin bulunduğu Birleşik Krallık ve Hollanda’dakiler dahil olmak üzere hükümetlerin, şirketlerin küresel operas- yonlarında insan haklarına ve çevre standartları- na saygı göstermelerini zorunlu kılan güçlü yasa- lar çıkarmalarının aciliyetini gösteriyor.” Ogale ve Bille topluluklarında yer alan Nijeryalı- lar, UNEP tarafından hazırlanan 2011 tarihli çığır açıcı bir rapor ile belgelendiği üzere, su kuyula- rının potansiyel olarak kansere neden olan kim- yasallarla kirlenmesi ve mangrov bitki örtüsünün tahrip edilmesi de dahil olmak üzere, onlarca yıldır kirlilikten muzdarip olduklarını söylüyorlar. Rapor, petrol çıkarılmasının neden olduğu kirlili- ği temizlemenin 30 yıl sürebileceğini belirtirken, başlangıç olarak, ilk beş yılda, en büyüğü Shell olan, Ogoniland’da faaliyet gösteren tüm petrol şirketleri tarafından ödenmek üzere 1 milyar do- larlık bir fon oluşturulmasını öneriyor. Shell, konuya dair bir açıklamasında şunları söy- ledi: “Söz konusu sızıntılar, petrol hırsızlığı, yasa- dışı petrol arıtma ve boru hatlarının sabotajından ağır şekilde etkilenen topluluklarda meydana geldi. Kirliliğin bu sayılan nedenlerine rağmen, iştirakimiz hem temizlemek hem de dökülmeleri önlemek için çok çalıştı.” Uluslararası Af Örgütü ise kararı memnuniyetle karşıladı. Uluslararası Af Örgütü Küresel Sorun- lar Programı direktörü Mark Dummett , mücade- lenin henüz kazanılmadığını söylerken, ekledi: "Bu dönüm noktası niteliğindeki karar, Shell ve denizaşırı insan hakları ihlallerinde bulunan diğer çokuluslu şirketler için uzun bir süredir devam eden cezasızlık döneminin sonu anlamına gele- bilir.” (12 Şubat 2021, The Guardian-BBC)

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1