Çevre ve Kent Hukuku Komisyonu Bülteni Sayı 3

91 TBB Çevre ve Kent Hukuku Komisyonu BÜLTEN Kararlar ARALIK 2020 A. Makul Sürede Yargılanma Hakkının İhlal Edildiğine İlişkin İddia 34. Medeni hak ve yükümlülüklerle ilgili uyuşmazlıklara ilişkin idari yargılamanın süresi tespit edilir- ken sürenin başlangıç tarihi olarak davanın ikame edildiği tarih; sürenin sona erdiği tarih olarak -çoğu zaman icra aşamasını da kapsayacak şekilde- yargılamanın sona erdiği, yargılaması de- vam eden davalar yönünden ise Anayasa Mahkemesinin makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine dair şikâyetle ilgili kararını verdiği tarih esas alınır ( Selahattin Akyıl, B. No: 2012/1198, 7/11/2013, §§ 45, 47). 35. Medeni hak ve yükümlülüklerle ilgili uyuşmazlıklara ilişkin idari yargılama süresinin makul olup olmadığı değerlendirilirken yargılamanın karmaşıklığı ve kaç dereceli olduğu, tarafların ve ilgili makamların yargılama sürecindeki tutumu ve başvurucunun yargılamanın süratle sonuçlandırıl- masındaki menfaatinin niteliği gibi hususlar dikkate alınır ( Selahattin Akyıl, § 41). 36. Anılan ilkeler ve Anayasa Mahkemesinin benzer başvurularda verdiği kararlar dikkate alındığında somut olayda 22/4/2015-17/10/2017 tarihleri arasında 2 yıl 5 ay 25 günlük yargılama süresinin makul olduğu sonucuna varmak gerekir. Bu durumda makul sürede yargılanma hakkına yönelik bir ihlalin olmadığı açıktır. 37. Açıklanan gerekçelerle başvurunun bu kısmının diğer kabul edilebilirlik nedenleri incelenmeksizin açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir. B. Mülkiyet Hakkının İhlal Edildiğine İlişkin İddia 1. Başvurucunun İddiaları 38. Başvurucu Şirket, projeye ait ruhsatların verilmesi sürecinde Belediyenin ÇED belgesi ile ilgili bir talebinin olmadığını ve bu hususun sehven atlandığının Belediye tarafından kendilerine bildirildi- ğini belirtmiştir. Başvurucu, yapı ruhsatlarının birer örneğinin Çevre Bakanlığına gönderilmesine rağmen herhangi bir eksiklik olduğundan bahisle dönüş yapılmadığını ve inşaatın başlanmasına dair formun Çevre Bakanlığınca onandığını ifade etmiştir. Kamu makamlarının üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmediğini belirten başvurucu, Şirketin varlığını tehlikeye düşürecek öl- çüde fahiş bir ceza kesildiğinden yakınmıştır. 39. Başvurucu Şirket, idari para cezasının kesildiği anda projenin henüz yüzde yirmisi tamamlanmış olmasına rağmen projenin tamamlanmış bedeli üzerinden cezanın hesaplandığını belirtmiştir. Başvurucu; benzer yapılarda aynı denetim ve işlemlerin yapılmadığını, hakkaniyete aykırı karar verildiğini iddia etmiştir. Başvurucu sonuç olarak bu gerekçelerle mülkiyet, adil yargılanma ve çalışma hakları ile ayrımcılık yasağının ihlal edildiğini ileri sürmüştür. 2. Değerlendirme 40. Anayasa’nın “Mülkiyet hakkı” kenar başlıklı 35. maddesi şöyledir: “Herkes, mülkiyet ve miras haklarına sahiptir. Bu haklar, ancak kamu yararı amacıyla, kanunla sınırlanabilir. Mülkiyet hakkının kullanılması toplum yararına aykırı olamaz.” 41. Anayasa Mahkemesi, olayların başvurucu tarafından yapılan hukuki nitelendirmesi ile bağlı olma- yıp olay ve olguların hukuki tavsifini kendisi takdir eder ( Tahir Canan , B. No: 2012/969, 18/9/2013, § 16).

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1