Çevre ve Kent Hukuku Komisyonu Bülteni Sayı 3

25 TBB Çevre ve Kent Hukuku Komisyonu BÜLTEN ARALIK 2020 Aynı zamanda, termik santralin elektrik üretim lisansının iptaline ilişkin davanın da açıldığı bilinmek- tedir. Termik santrallerin toprak, su ve hava kirliliğine sebebiyet verdiği bilinen bir gerçektir. Gerekli ön- lemlerin alınmadığı hallerde ise telafisi imkansız sonuçlar meydana gelmektedir. Özellikle yan ürün olan Kükürt Dioksit (SO 2 ) ve Azot Oksitler (NO x ) gazları asit yağmurlarının en bilinen bileşenleridir. Asit yağmurları, bitki örtüsüne zarar verir, ağaçların hastalıklara karşı dayanıklılığını azaltarak zararlı böceklere karşı daha savunmasız hale getirir. Bunun yanı sıra toprağın PH dengesini bozarak tarım alanları ve ormanların tahrip olmasına sebebiyet verir. Havaya olan olumsuz etkinin en aza indirgenmesi amacıyla çeşitli filtreler kullanılmaktadır. Ancak söz konusu filtrelerin kısa aralıklarla değişmesi gerekmekte, özellikle kül ve toz tutmaya yarayan elekt- rostatik filtreler sık sık arızalanmaktadır. Söz konusu filtrelerin değişmesi gerektiği sıralarda santralin faaliyeti durdurup durdurmayacağı ise bir soru işaretidir. Ancak, termik santrallerin bunların dışında kontrol altında tutması gereken birçok zararlı atık vardır. Termik santralin kül depolarında oluşan Radon gazı (Ra 222 ), üzeri toprakla örtülse bile havaya karışa- rak, yaklaşık 4 gün içinde Polonyum’a (Po 210 ) ve aktif kurşuna (Pb 210 ) dönüşebilmektedir. Bu nedenle küllerin toplandığı alanlardan çevreye radyoaktivite yayılır. Termik santrallerde, soğutma, buhar elde etme ve temizleme gibi çeşitli işlemlerde bol miktarda su kullanılır. Bunun sonucunda ise tonlarca atık su ortaya çıkmaktadır. Ne yazık ki bu atık suların defa- larca arıtma işleminden geçirilmesi durumlarında bile tam olarak kirliliği giderilememekte ve doğaya kaçınılmaz olarak zarar vermektedir.