Çevre ve Kent Hukuku Komisyonu Bülteni Sayı 3

21 TBB Çevre ve Kent Hukuku Komisyonu BÜLTEN ARALIK 2020 yurmuş ve bu tarihte, seçim belirsizliği içerisinde olduğu bir dönemde, 3 Eylül 2016’da onayladığı Paris Anlaşması’ndan resmen çekilmiştir. Gerçekleştirilen Başkanlık seçimleri neticesinde ne kadar süre daha bu yöndeki karara devam edilir bilinmez 3 ama “büyük güç” olduğunu belirten devletlerin, tüm dünyayı bu denli etki altına alan ‘tehlike’ye ilişkin sergilediği tutumun kabul edilemez boyutta olduğu da aşikar.. Afetlerin temelini oluşturan “iklim değişikliği” ile mücadelenin öneminin vurgulandığı “Paris Anlaş- ması”nı onaylamayan ülkeler ise oldukça dikkat çekici: Angola, Eritre, İran, Irak, Kırgızistan, Lübnan, Libya, Güney Sudan ve Yemen.. Bir de ne yazık ki 22 Nisan 2016 tarihinde imzalamasına rağmen ‘Parlamento’sunda onaylamayan TÜRKİYE .. Esasen, tek başına yukarıda imzalamayan/onaylamayan ülkelere yönelmekten de öte, Anlaşma'yı onaylayan “gelişmiş”/“endüstriyel” ülkelerin, bu Anlaşma'dan doğan yükümlülüklere ne derece uy- duğuna dikkat çekmek gerekiyor. Bu yükümlülükler içerisinde “sera gazı salınımı” oranlarının düzen- lenmesi bir yana, uyum sürecindeki diğer ülkelere “finansal destek” sağlanması da yer almakta ise de, ne derece bu yükümlülüklerin yerine getirildiği ayrı bir tartışma konusu olarak karşımıza çıkıyor. Öte yandan, UNDRR Genel Sekreteri Mami Muzitori , endüstriyel gelişim gösteren ülkelerin sera gazı ile mücadelede oldukça vahim durumda olduğuna işaret ediyor. Esasen bu tepki pek yeni de sayıl- maz. BM’nin 2019 yılındaki raporlarında da vurgulanan, ülkelerin sera gazı salımlarını azaltma hedef- lerini 5 katına çıkartması gerekliliği yine yerine getirilebilmiş gibi görünmüyor. 2019 Aralık ayından itibaren tüm Dünya’yı etkisi altına alan ve yaklaşık 1.3 milyon 4 insanın ölümüne neden olan koronavirüsüne ilişkin Dünya Sağlık Örgütü tarafından 2020 yılı Mart ayı içerisindeki “pandemi” ilanı sonrasında, ülkelerin “uzaktan çalışma”, “kısa çalışma”, “sokağa çıkma yasakları” gibi önlemleri ile insanların ‘eve kapanması’ ihtiyacı sonucu; hava kirliliğinin azaldığı, nehirlerin/derelerin boğaz ve denizlerin temizlendiği ve bu hali ile bir felaketin bir nebze de olsa başka yok oluşa etken, insanın çevreye müdahalesine engel olduğu haberleri yayıldı. Ne yazık ki bu haberler çok uzun soluklu olmadı ve Eylül 2020-Ekim 2020 dönemi açıklamalarında iklim krizi ile mücadele ve sürdürülebilir kalkınma için uzun vadeli çalışmalara duyulan ihtiyaç üzerin- deki vurgulara rağmen, afet riski yönetiminde ne kadar çok eksikliğin ortaya çıktığı görüldü. 3 https://edition.cnn.com/2020/11/04/politics/us-exits-paris-climate-agreement-next-steps/index.html 4 bildirilen rakam : https://news.google.com/covid19/map?hl=tr&mid=%2Fm%2F01znc_&gl=TR&ceid=TR%3Atr

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1