Çevre ve Kent Hukuku Komisyonu Bülteni Sayı 3

15 TBB Çevre ve Kent Hukuku Komisyonu BÜLTEN ARALIK 2020 Örneğin, BM’nin insan haklarına ilişkin düzenlemelerinde, dolaylı olarak çevrenin korunmasına iliş- kin düzenlemeler bulunmaktadır: 1949 tarihli Cenevre Sözleşmeleri'nin 1977 tarihli protokollerinde, doğal çevrede yaygın, uzun vadeli ve ciddi hasara yol açması amaçlanan veya beklenebilecek savaş yöntemlerinin veya araçlarını yasaklanmasına ilişkin hükümler bulunmaktadır (md. 35(3), md.55(1)) (BM, 1977); 1989 tarihli Çocuk Hakları Sözleşmesi sağlık hakkını tanımlayan, çevresel kaliteye atıfta bulunan 24. maddesi gibi (BM, 1989). BM’nin bazı kararlarında da çevreye ilişkin hükümlere yer verilebilmektedir; örneğin, BM İnsan Hakları Komisyonu, 2005/60 sayılı kararı ile sürdürülebilir kalkınma bağlamında çevre ve insan hakları iliş- kisine değinilmiş; çevrenin korunması ve sürdürülebilir kalkınmanın aynı zamanda insan refahına ve insan haklarının uygulama bulmasına katkıda bulunacağı belirtilmiştir (BM, 2005). Ancak, en başta, temel insak hakları düzenlemesi İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nde [Universal Declaration on Human Rights] çevrenin korunmasına ilişkin doğrudan ya da dolaylı herhangi bir dü- zenleme bulunmamaktadır. Bu nedenle, ç evrenin korunmas ı y ö n ü nde h ü k ü mler i ç ermek ü zere ya da bir ç evre hakk ı n ı n varl ığı n ı ortaya koymak a çı s ı ndan İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ne ek protokoller konulmas ı y ö n ü nde ya da farkl ı bi ç imde ö neriler zaman i ç inde ç ok defalar tart ışı lm ış ; ö rne ğ in, 1994 yı- lında İnsan Hakları Komisyonu tarafından özel bir uzmana hazırlatılan “İnsan Hakları ve Çevre” rapo- runda, hem çevre -insan hakları ilişkisinin ayrıntılı bir incelemesinin yapılması hem de taslak ilkelerin belirlenmesi (BM, 1994a); Alt-Komisyon raporunda, Komisyon’dan insan hakları ve sağlıklı bir çevre ile ilgili taslak ilkeleri dikkate almasının istenebileceğinin belirtilmesi (paragraf 168) (BM, 1994b); 2014 yılında alandaki gelişmeleri ve insan hakları yükümlülüklerini incelemek üzere atanan bağımsız bir uz- man tarafından İnsan Hakları Konseyi’ne nihai rapor ile ortaya koyduğu “İnsan Hakları ve Çevre Çerçeve İlkeleri” sunulması gibi (Knox, 2018). Ancak t ü m bunlardan somut-olumlu bir sonu ç elde edilememi ş tir. 26 ilkeden oluşan Stockholm Bildirgesi’nin ilk iki ilkesinde, çevrenin insanın temel haklarını kulla- nabilmesi için elzem olduğu ve tüm hükümetlerin görevi olan insan çevresinin korunması ve ge- liştirilmesinin insanların refahını ve ekonomik kalkınmasını etkilediği ifade edilmektedir (BM, 1972). Burada, Stockholm Bildirgesi uluslararası düzeyde çevrenin korunmasını, eşitlik, hürriyet gibi temel insan hakları ile bağlantı kurarak açıklayan, bu minvalde çevre hakkı konusunda dolaylı da olsa bir bağlantı kuran uluslararası ilk önemli belge olarak karşımıza çıkmaktadır (Güneş ve Aydın, 2004: 55; Turgut, 2012:132-133). Stockholm Bildirgesi’nden bu yana BM kurumları, düzenlemeleri ve kararlarında genellikle bu dolaylı yaklaşımı kullanmış ve çevre hakkından insan hakları listesi içinde ayrı temel bir hak olarak bahse- dilmemiştir. Stockholm Bildirgesi’nden itibaren gelişen bir şekilde, özellikle 1980’den bu yana kabul edilen birçok uluslararası ve bölgesel insan hakları belgesi, çevre hakkı ile ilgili çeşitli beyanlar içer- mektedir. 1981 tarihli Afrika İnsan ve Halkların Hakları Şartı 24. Maddesinde (AfB, 1981); 1988 tarihli Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklar Alanında Amerikan İnsan Hakları Sözleşmesine Ek Protokol 11. maddesinde ise çevre hakkına daha doğrudan bir yaklaşım sergileyen düzenlemeler bulunmaktadır (Amerikan Devletleri Örgütü, 1988). Ancak, Avrupa Konseyi’nce düzenlenen Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS) incelendiğinde, çevre hakkı ile ilgili bir düzenleme içermediği görülmektedir. 1970 yılından bu yana Sözleşme’ye çevre hakkı eklemeye yönelik çeşitli öneriler olmuş; fakat İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nde olduğu gibi burada da olumlu bir sonuç alınamamıştır (Shelton, 1991:132).

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1