Çevre ve Kent Hukuku Komisyonu Bülteni Sayı 3

13 TBB Çevre ve Kent Hukuku Komisyonu BÜLTEN ARALIK 2020 Bin yıldan uzun süredir doğa ile yakın ve doğ- rudan temas halinde olan yerli bilgi, yol gös- termeye yardımcı olabilir. Yerli halklar dünya nüfusunun yüzde 6’sından daha azını oluştursa da dünyadaki biyolojik çeşitliliğin yüzde 80’inin yeryüzündeki temsilcileridir. Yerli halklar tarafın- dan yönetilen doğanın başka yerlere göre daha az hızla bozulduğunu zaten biliyoruz. İklim deği- şikliğine ve çevresel bozulmaya karşı en savun- masız olan topraklarda yaşayan yerli halkların seslerini dinlemenin, bilgilerini ödüllendirme- nin ve haklarına saygı duymanın zamanı geldi. Ayrıca kadınların sahip olduğu merkez rolü de kabul edelim. İklim değişikliğinin ve çevresel bozulmanın etkilerini en çok yaşayan kadınlar oluyor. Onlar iklim değişikliğinden dolayı yerle- rinden edilenlerin yüzde 80’ini oluşturuyor. An- cak kadınlar aynı zamanda tarımın bel kemiği ve doğal kaynakların kilit görevlileridirler. Dünyanın önde gelen çevresel insan hakları savunucuları arasında onlar var. İklim eylem anlaşmalarının imzalanmasıyla, ulusal parlamentolarda kadınla- rın temsil edilmesi arasında doğrudan bir bağ- lantı bulunuyor. İnsanoğlu doğal kaynak yöneti- mi, çevrenin korunması ve yeşil bir ekonomi inşa etmek için stratejiler geliştirirken, masada karar verici daha fazla kadına ihtiyacımız var. Değerli arkadaşlar, Acil bir durumu detaylandırdım ancak aynı za- manda umut da görüyorum. Ozon tabakasının kurtarılmasından, nesil tükenme oranlarının azaltılmasına ve koruma alanlarının genişletil- mesine kadar yapılabilecekleri gösteren bir iler- leme geçmişi görüyorum. Pek çok şehir giderek daha yeşil hale geliyor. Döngüsel ekonomi isra- fı azaltıyor. Çevre yasalarının kapsamı giderek daha da genişliyor. Artık Birleşmiş Milletler üye devletlerinin en az 155’i tarafından, sağlıklı bir çevrenin temel insan hakkı olduğu yasal olarak kabul ediliyor. Ve bilgi veri tabanı her zamankin- den daha büyük durumda. Başkan Bollinger’den Columbia Üniversitesi’nin, çeyrek asır sonra buradaki ilk İklim Okulu’nun açılışını yaptığını öğrenmekten çok memnun ol- dum. Tebrikler. Bu, bilgelik ve liderliğin harika bir göstergesidir. Sürdürülebilir Kalkınma Çözümleri Örgütü’nün pek çok üyesinin bugün üniversite rektörleri, dekanlar, öğretim üyeleri ve diğer aka- demisyenlerin özel misafir olarak bulunduğunu bilmekten mutluluk duyuyorum. Birleşmiş Millet- ler Akademik Etki girişimi, dünya çapındaki yük- seköğretim kurumlarıyla birlikte çalışmaktadır. Üniversitelerin katkıları başarımız için çok önem- lidir. Değerli arkadaşlar, Yeni bir dünya şekillenmekte. Giderek daha fazla insan, çevreye zarar veren faaliyetlerin, ekono- mik pozitifler olarak kabul gördüğü gayri safi yurt içi hâsıla gibi geleneksel ölçütlerin sınırlılığı- nı fark etmeye başladı. Zihniyetler değişiyor. Gi- derek daha fazla insan, kendi günlük tercihlerine duyulan ihtiyacın karbon ayak izlerini azaltmak ve gezegenin sınırlarına duyulan saygı çerçeve- sindeki önemini anlıyor. Gençlerin ilham verici seferberlik dalgalarını görüyoruz. Sokaklardaki protestolardan çevrimiçi savunuculuğa... Sınıf eğitiminden topluluk katılımına... Oy kullanma kabinlerinden iş yerlerine… Gençler, büyüklerini doğru olanı yapmaya zorluyor ve biz bir üniver- sitedeyiz. Bu hem insanlar hem de gezegen için doğru andır. COVID ve iklim bizi bir eşiğe getirdi. Eski normal olan eşitsizliğin, adaletsizliğin dünya üzerin- deki umursamaz hâkimiyetine geri dönemeyiz. Bunun yerine daha güvenli, daha sürdürülebilir ve adil bir yola adım atmalıyız. Detaylı bir pla- nımız var: 2030 Gündemi, Sürdürülebilir Kalkın- ma Hedefleri ve iklim değişikliğine ilişkin Paris Anlaşması. Kapı açık ve çözümler orada. Şimdi insanlığın doğal yaşamla ve birbirleriyle ilişkisini dönüştürme zamanı. Ve bunu birlikte yapmalıyız. Dayanışma, insanlıktır. Dayanışma, hayatta kal- maktır. 2020 yılının dersi budur. Dünya pandemiyi kontrol altına almaya çalışır- ken, dağınıklık ve kargaşa içindeyken, dersi öğ- renelim ve önümüzdeki çok önemli dönemin ro- tasını değiştirelim. Teşekkürler.