Çevre ve Kent Hukuku Komisyonu Bülteni Sayı 3

10 TBB Çevre ve Kent Hukuku Komisyonu BÜLTEN ARALIK 2020 yeni yenilenebilir enerjileri sıfırdan inşa etmekten daha pahalı. Kömür işletmeleri dumanlar içerisin- de işlerine devam ediyor. Uluslararası Çalışma Örgütü, temiz enerji geçi- şinin 2030 yılına kadar kaçınılmaz iş kayıplarına rağmen, 18 milyon iş sahası yaratılmasıyla sonuç- lanacağını tahmin ediyor. Ancak bu geçişin adil bir şekilde yapılması oldukça kritik öneme sahip. Bu enerji değişiminin insani maliyetlerini de iyi anlamamız gerekiyor. Sosyal koruma, geçici te- mel gelir, beceri tazeleme ve beceri kazandırma ile işçiler desteklenebilir ve karbonsuzlaştırma- nın neden olduğu değişiklikler hafifletilebilir. Değerli arkadaşlar, Yenilenebilir enerji şu anda yalnızca çevre için değil, ekonomi için de tek seçenek. Ancak bazı endişe verici işaretler var. Bazı ülkeler bu krizleri çevresel korumaları geri alabilmek için kullandı. Diğerleri doğal kaynak sömürüsünü genişletir- ken iklim amacından geri çekiliyor. G20 üyeleri, kurtarma paketlerinde, düşük karbonlu enerjiden yüzde 50 daha fazla fosil yakıt üretimi ve tüke- timiyle bağlantılı sektörlere harcama yapıyorlar. Açıklananların dışındakilerin de güvenilirlik tes- tinden geçmesi gerekmektedir. Buna örnek olarak gemi taşımacılığını sektörünü vereyim. Eğer gemicilik sektörü bir ülke olsaydı, o ülke dünyanın altıncı en büyük sera gazı ya- yıcısı olurdu. Geçen yıl İklim Eylemi Zirvesi’nde, 2030’a kadar sıfır emisyonlu derin deniz taşıtları hedefini zorlamak için (Getting to Zero Shipping Coalition) projesini başlattık . Ancak mevcut po- litikalar verilen vaatler ile uyumlu değil. Denizci- lik sektörünün taahhütlerini yerine getirebilmesi için uygulanabilir, düzenleyici ve mali adımlar görmemiz gerekiyor. Aksi takdirde, hiçbir gemi yolculuğa çıkamayacak. Havacılık için de aynı durum geçerli. Değerli arkadaşlar, Paris Sözleşmesi’ni imzalayanlar, 2030 emisyon azaltma hedefleri kapsamında yeniden düzen- lenmiş ve geliştirilmiş Taahhüt Edilen Ulusal Kat- kı Beyanı sunmakla yükümlüdür. Bundan on gün sonra, Fransa ve Birleşik Krallık ile birlikte, Paris Anlaşmasının beşinci yıldönümünü kutlamak için bir İklim Eylemi Zirvesi düzenliyorum. Bugünden itibaren bir yıldan az zaman sonra Glasgow’da COP26 için buluşacağız. Bu anlar ulusların, Paris Anlaşması’nda da belirtildiği üze- re, 2050’ye kadar iklim zararsız olma ortak he- defi ile farklılaştırılmış sorumlulukları da kabul ederek, ulusal koşullar ışığında kendilerini nasıl daha ileriye gidip, geleceği nasıl daha iyi inşa edeceklerini detaylandırabilecekleri, kaçırılma- yacak fırsatlardır. İkinci olarak, maliyenin temel sorununa dönme- me izin verin. Net olarak sıfır emisyon konusun- daki taahhütler; yatırımcılara, piyasalara ve mali- ye bakanlarına açık bir sinyal gönderiyor. Ancak daha ileri gitmemiz gerekiyor. Tüm hükümetlerin bu taahhütleri belirli zaman çizelgelerine yayıl- mış politikalara, planlara ve hedeflere çevirme- sine ihtiyacımız var. Böylelikle, işletmelerin ve finans sektörünün net sıfıra yatırım yapması için bir güven ve kesinlik sağlanacaktır. Artık: • Karbonu fiyatlandırmanın, • Fosil yakıt finansmanının adım adım ortadan kaldırarak, fosil yakıt sübvansiyonlarını sona erdirmenin, • Yeni kömür santrali inşaları ile yurtiçi ve yurt- dışındaki kömür enerjisine ilişkin finansmanı durdurmanın, • Vergi yükümlülüğünü karbona dayalı gelir kaynağı olanlara ve çevreyi kirletenlere da- yandırmanın, • Karbon nötrlüğü hedefini tüm ekonomik, mali politika ve kararlara entegre etmenin ve iklimle ilgili finansal risk açıklamalarını zo- runlu kılmanın, tam sırası. Finansman; yeşil ekonomiye, dayanıklılığa, adaptasyona ve adaletli geçiş programlarına akmalıdır. Tüm kamu ve özel finans akışları- nın Paris Anlaşması ve Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerinin hemen arkasından gelecek şekil- de sıralanması gerekiyor. Çok taraflı, bölgesel ve ulusal kalkınmayı sağlayan kurumlar ile özel bankaların tümü, kredilerini küresel net sıfır he- define uygun hale getireceklerinin sözünü ver- melidirler.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1