Çevre ve Kent Hukuku Komisyonu Bülteni Sayı 2

7 TBB Çevre ve Kent Hukuku Komisyonu BÜLTEN ŞUBAT 2020 kuruluşlarından kaynaklanan atık suların hepsinin ileri arıtma ile arıtılarak Ergene Nehri'ne giden kirli atıkların azaltılması hedeflenmektedir. Ancak bu proje ile hem Ergene Havzası hem de Marmara De- nizi büyük yara almıştır. Ergene Havzası ve Marmara Denizi birbirinden ayırt edilemez nitelikte olup birbirini tamamlayan oluşumlardır. Ancak söz konusu derin deşarj ile Ergene Nehri’nin arındırılması amaçlanmakta ise de deşarjın Marmara Denizi’nde gerçekleştirilmesi, oluşan kirliliğin Ergene Nehri’n- den Marmara Denizi’ne aktarılması sonucunu ortaya çıkarmaktadır. Bu durum ise deniz kirliliği gibi çevresel; balıkçılık faaliyetlerinin kısıtlanması gibi toplumsal ve ekonomik sorunlara yol açmaktadır. Bunlara rağmen T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü tarafından Ergene Havzası Koruma Eylem Planı dahilinde Ergene Nehri’nde deşarj standartlarında kısıtlama yapılacağı; ancak Marmara Derin Deniz Deşarjı Sistemine bağlanacaklar için gerekli kanal bağlantılarının yapıl- ması, yönünde karar alınmıştır. Yine Tekirdağ’da Ceyport Tekirdağ Uluslararası Liman İşletmeciliği A.Ş. tarafından Tekirdağ İli, Süley- manpaşa İlçesi, 100. Yıl Mahallesi, Barbaros Caddesi’ndeki mevcut liman sahasında “Tekirdağ Cey- port Limanı Likit Tank Çiftliği Denizden Alan Kazanımı, Rıhtım ve İskele Projesi”nin gerçekleştirilmesi planlanmaktadır. ÇED Olumlu Raporu alınarak onaylanan proje kapsamında likit tank çiftliği yapıl- ması, toplam 90.000 m² alanda dolgu yapılmak suretiyle denizden alan kazanılması, dolgu alanının önünde rıhtımının yapılması, yolcu iskelesinin inşa edilmesi planlanmaktadır. Söz konusu proje oldukça kapsamlı olup denetimi yapılmadığı takdirde ciddi çevre sorunlarına yol açacak, canlı varlığı tehdit edecektir. Çevresel sorunların önlenmesi amacıyla bu proje ve etki alanın- da saptanan karasal flora türleri, iki yaşamlı türleri, korunma durumları ve statüleri, sürüngen türleri, korunma durumları ve statüleri, kuş türleri, korunma durumları ve statüleri, memeli türleri, korunma durumları ve statülerinin denetlenmesi gerekmektedir. Yine fabrikaların bacalarına filtre takmaksızın faaliyette bulunmaları Tekirdağ başta olmak üzere hav- zanın genelinde hava kirliliğine neden olmaktadır. Yapılan bilimsel araştırmalarda hava kirliliğinin insanlarda ve diğer canlılarda solunum yolu hastalıklarına, kansere ve hatta psikolojik sorunlara (in- tihara yönlenme) yol açtığına dair gözlemlerin olduğu belirtilmiştir. Bu noktada hangi kazancın bir insan hayatı ile ölçülebilecek kadar değerli olduğunu eleştirmek isabetli olacaktır. Bu amaçla, mevzuatta bulunan ve mevzuata eklenecek olan tüm hükümlerle, ortaya çıkan kirliliğin minimuma indirilmesi çalışmaları yürütülmelidir. Hava kirliliğinin önlenmesi ve azaltılması için “hava kalitesi kontrolü aşamaları gerçekleştirilerek, kirletici kaynaklar belirlenmelidir. En önemli kirletici kay- naklar için acil azaltım çalışmaları yapılmalıdır. Binalarda enerji verimliliği çalışmalarının yapılması en önemli stratejilerden biridir. Yapılardaki izolasyon varlığı, yazın soğutuculara, kışın ise ısıtıcılara ihtiya- cı azaltarak enerji tasarrufu sağlamaktadır. Fosil yakıtların kullanımının sınırlandırılması, yenilenebilir enerjinin yaygınlaştırılması, çevreye dost boya ve temizleme malzemesi kullanılması, elektrik kullanı- mında israftan kaçınılması gereklidir.” 1 Bu konuda teşvik planları oluşturulmalı ve eş zamanlı hukuki denetime tabi tutulmalıdır. Tekirdağ ve Trakya havzası genelinde tarım alanlarının iklim değişikliği nedeniyle maruz kaldığı so- runlar bulunmaktadır. Sanayileşmenin etkin olduğu bölgede var olan fabrika atıkları ile birlikte kurul- ması planlanan termik santraller de hem çevre ve kent hakkını hem de tarım arazilerini etkilemektedir. 1 www.iklimin.org.tr , “TÜRKİYE’DE ATIK, ATIKSU VE HAVA KALİTESİ YÖNETİMİNDE İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ KAPSAMLI YEREL ÇALIŞMALAR” Eğitim Modülü, sy 32.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1