Çevre ve Kent Hukuku Komisyonu Bülteni Sayı 2

75 TBB Çevre ve Kent Hukuku Komisyonu BÜLTEN ŞUBAT 2020 Kararlar “Korunması gerekli taşınmaz kültür varlıklarının gruplandırılması, maliklerinin müracaat tarihinden itibaren üç ay içinde koruma bölge kurulunca yapılır. Gruplandırılan taşınmaz kültür varlıkları, tapu kütüğünün beyanlar hanesine kaydedilir. Gruplandırma yapılmadıkça, onarım ve yapı esasları belir- lenemez. Tescilli taşınmaz kültür varlıklarının rölöve, restorasyon ve restitüsyon projeleri ve bunların uygu- lanmasında restoratör mimar veya mimarın bulunması zorunludur. Bunlardan I. grup kapsamında olanların rölöve, restorasyon ve restitüsyon projelerinin uygulama çalışmaları, yapının özelliğine göre kalem işleri, ahşap, demir, taş işleri ve restorasyon konularında uzmanlaşmış kişilerce yapılır. ... Mahalli idareler, taşınmaz kültür varlığı parselinde, ek veya eklenti suretiyle yapılacak veya yeni inşa edilecek yapılara ait koruma bölge kurulunca verilen kararlarda veya onaylanmış kültür varlığı proje- lerinde değişiklik yapamazlar. Ancak, inşa edilecek yapının fen ve sağlık şartlarının mevzuata uygun- luğunu kontrol ederler. ... 29. 11/6/2005 tarihli ve 25842 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Korunması Gerekli Taşınmaz Kültür Varlıklarının Yapı Esasları ve Denetimine Dair Yönetmelik’in “Yok olan tescilli taşınmaz kültür var- lığı yapılar” kenar başlıklı 12. maddesinin ilgili kısmı şöyledir: “Tescilli taşınmaz kültür varlıklarının herhangi bir şekilde yok olmaları halinde, bulunabilen yapının kalıntıları, daha önce hazırlanmış rölöve, restitüsyon, restorasyon projesi, her türlü arşiv belgesi, diğer yazılı, görsel ve sözlü bilgiler gibi kaynaklardan yararlanarak kendi parsellerinde, daha önce bulundu- ğu oturum alanında, belgelerin elverdiği oranda kitle, yükseklik ve özgün mimari özelliklerinde yeni- den yapılır. Yeni yapım sürecinde, yukarıda sıralanan belgelere dayalı bir restitüsyon ve restorasyon etüdü ile koruma bölge kurulundan izin alınması gerekmektedir.” B. Uluslararası Hukuk 30.Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne (Sözleşme) ek 1 No.lu Protokol’ün «Mülkiyetin korunması” kenar başlıklı 1. maddesi şöyledir: “Her gerçek ve tüzel kişinin mal ve mülk dokunulmazlığına saygı gösterilmesini isteme hakkı vardır. Bir kimse, ancak kamu yararı sebebiyle ve yasada öngörülen koşullara ve uluslararası hukukun genel ilkelerine uygun olarak mal ve mülkünden yoksun bırakılabilir. Yukarıdaki hükümler, devletlerin, mülkiyetin kamu yararına uygun olarak kullanılmasını düzenlemek veya vergilerin ya da başka katkıların veya para cezalarının ödenmesini sağlamak için gerekli gördük- leri yasaları uygulama konusunda sahip oldukları hakka halel getirmez.” 31. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) taşınmazın arkeolojik sit alanı olarak ilan edilmesi şikâye- tine ilişkin Sinan Yıldız ve diğerleri/Türkiye (B. No: 37959/04, 12/1/2010) kararında, 2863 sayılı Ka- nun’da mutlak bir inşaat yasağının öngörülmediğine ve bütünüyle bir satış yasağının söz konusu olmadığına dikkati çekmiştir. AİHM bu bağlamda başvurucuların yalnızca mülklerinde yapacakları tadilatlar veya satış için ilgililerin iznini almak zorunda olduklarına işaret etmiştir. AİHM özellikle arkeolojik değeri bulunan bir alanın korunması amacına ilişkin -müdahalenin kanundaki güvence- ler de dikkate alındığında- ölçülü olduğu sonucuna varmıştır.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1