Çevre ve Kent Hukuku Komisyonu Bülteni Sayı 2

36 TBB Çevre ve Kent Hukuku Komisyonu BÜLTEN ŞUBAT 2020 MAHKEMELER VE ETKİN SİYASİ GÜÇ Hükümet; sera gazlarının salınımının azaltılması konusunun gerekliliği üzerine yapılan politik değer- lendirmelerin mahkeme tarafından hafife alınmaması gerektiğini ileri sürmektedir. Hollanda hükümet sisteminde, sera gazlarının salınımı konusundaki karar mercii hükümet ve parlamentodur. Bu bağ- lamda, hem hükümetin hem de parlamentonun politik değerlendirme yapma konusunda yüksek bir takdir yetkisi bulunmaktadır. Hollanda Anayasası, Hollanda mahkemelerinin bu sözleşme hükümlerini uygulamasını ve yine bu hü- kümlerin AİHS’nin yorumlamaları ile verilmesi gerektiğini belirtir. Mahkemelerin bu bağlayıcı yetkisi hukuki bir koruma sağlamaktadır. Hukukun üstünlüğünün esas alındığı ve demokratik bir devletin ayrılmaz bileşeni olan bu koruma, hükümet aleyhine dahi uygulanır. Temyiz Mahkemesi, süregelen yargılamada, sera gazlarının salınımının azaltılmasına ilişkin devlet po- litikasının AİHS 2 ve 8. maddelerinin gerektirdiği, Hollanda sakinlerinin tehlikeli iklim değişikliğinden korumak bakımından gereklilikler ile uyuşmamakta olduğunu ısrarla belirtmektedir. Bunun ötesinde de mahkemenin hükmettiği %25 oranında sabitlenen azaltma, zaten uluslararası olarak kabul gören 2020 yılında %25-%40 azaltma oranının minimum gerekliliğini gerçekleştirmektedir. Verilen bu karar ile uyum içerisinde hangi muayyen tedbirlerin alınacağı ise devlete bırakılmıştır. Yani, eğer bu hükme riayet edilebilmesi amacıyla başkaca hukuki tedbirler gerekiyorsa bu konuda hangi ilgili mevzuatın makbul ve gerekli olduğuna yine hükümet karar verecektir. SONUÇ Özetle, Yerel Mahkeme ve Temyiz Mahkemesi gibi, Yüksek Mahkeme de hükümetin 2020 yılı sonuna kadar sera gazları salınımını 1990 yılı ile karşılaştırıldığında %25 oranında azaltılmakla yükümlü ol- duğuna hükmetmiştir. Bu kararın, AİHS 2 ve 8. maddeler uyarınca ve Hollanda sakinlerinin yaşam ve refahını iklim değişikliği tehlikesi riskine karşı hükümetin bu azaltmaya mecbur olduğu gerekçesiyle verildiği sonucuna ulaşmak mümkündür. Son olarak, şunu mutlaka belirtmek gerekir ki, Mahkeme'nin almış olduğu bu kararın yalnızca Hol- landa bakımından değil tüm dünyada gelecekte iklim değişikliği konusunda alınabilecek önlemler ve bununla ilgili her türlü hukuki süreç bakımından ciddi bir etki yarattığını ve yaratacacağını söylemek mümkündür. Hollanda vatandaşlarının başlatmış olduğu bu politik ve sosyal hareketin yasallaşmış ol- masının Belçika, Kanada, Kolombiya, İrlanda, Almanya, Fransa, Yeni Zelanda, Norveç, İngiltere, İsviçre gibi ülkelerdeki iklim değişikliğine ilişkin davaları etkileyeceği kesin diyebiliriz. Alınan bu tarihi karara ilişkin bazı yorumlar: Mary Robinson (BM İnsan Hakları eski Komisyon Üyesi ve eski İrlanda Devlet Başkanı): “Madrid’de gerçekleştirilen Birleşmiş Milletler İklim Zirvesi sonrasında alınan bu karar ile sera gazları- nın salınımının azaltılması amacıyla verilen uğraşlar netlik kazandı. Bilinmelidir ki, Paris Antlaşması’n- da yer alan taahhütleri yerine getirmeyi başarmak konusunda ciddi bir risk altındayız. Hollanda Yüksek Mahkeme’sinin bu kararına göre hükümetler yasal birtakım yükümlülükler altında oldukları gibi, aynı zamanda ahlaki yükümlülükleri de vardır ve bu nedenle iklim değişikliği konusundaki çabalarını an- lamlı bir şekilde arttırmaları gerekmektedir.”

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1