Çevre ve Kent Hukuku Komisyonu Bülteni Sayı 2

31 TBB Çevre ve Kent Hukuku Komisyonu BÜLTEN ŞUBAT 2020 UMUT ZAMANI: HOLLANDA YÜKSEK MAHKEMESİ’NDEKİ TARİHİ İKLİM DAVASINI URGENDA KAZANDI Stj. Av. Zehra Ilgın ULUS Ankara Barosu Son dönemde iklim değişikliği konusunda tüm insanlık gerçekçi umutlara ihtiyaç duyarken, hatta hükümetler bile bu konuda adım atmak üzere harekete geçerken, Hollanda Yüksek Mahkemesi ezber bozan bir karara imza attı. Urgenda’nın başlatmış olduğu bu hukuki süreç sonunda alınan karar, bir hükümetin bireysel olarak sera gazlarının salınımını azaltmak konusunda nasıl sorumluluk alması ge- rektiğini tüm dünyaya göstermiş oldu. URGENDA NEDİR? Urgenda davası, 2012 yılında yaklaşık 900 vatandaşın yer aldığı bir grubun, hükümetin iklim krizine yönelik ciddi eylemlere geçmediği takdirde konuyu mahkemeye taşıyacağını belirtmesiyle başlamış- tır. Faaliyetlerini vakıf olarak sürdüren Urgenda; yalnızca yenilenebilir enerjinin kullanıldığı, döngüsel bir ekonomik sistem ile sürdürülebilir bir topluma hızlı bir geçiş yapmayı amaçlamaktadır. Bu geçiş için de, “enerji nötr” evlerin topluma tanıtılması ve gerçekleştirilmesi, elektrik deviniminin ivmelenmesi gibi çözümler üzerine çalışmaktadır. Urgenda, iklim değişikliği sorununu zamanımızın en büyük zorluklarından biri olarak değerlendir- mektedir. Bu nedenle, buna uygun çözüm arayışlarını, dünyanın gelecek nesillerin yaşamı için güvenli bir yer olmaya devam etmesini sağlamak üzerine yoğunlaştırmaktadır. Urgenda iklim davasında alınan bu son karar aynı zamanda 2015’teki Hague Yerel Mahkemesi ve 2018’deki Hague Temyiz Mahkemesi kararlarından sonra Hollanda hükümetine karşı Urgenda’nın üçüncü yasal zaferi olmuştur. Yüksek Mahkeme’nin yerel mahkemeleri de bağlayan bu kararı ile Hollanda hükümetinin gaz salınımı- nı 2020 yılında %25’e düşürerek, 1990 dönemindeki seviyelerle karşılaştırıldığında minimum seviyeye indirmesi kesinleşmiştir. Yüksek Mahkeme aynı zamanda, hükümetin iklim değişikliği konusunda ge- rekli sorumluluğu almamasının, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nde yer alan yükümlülüklerini yerine getirmemek anlamına geldiğinin altını çizmiştir.