Çevre ve Kent Hukuku Komisyonu Bülteni Sayı 1

17 TBB Çevre ve Kent Hukuku Komisyonu BÜLTEN EKİM 2019 1. Giriş 2018 yılının en önemli olayları nelerdir sorusunun birçok cevabı olabilir. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine geçiş, döviz kurlarındaki artış ve buna bağlı olarak ekonomide yaşanan durgunluk, 2018’de başlayan ve 2019’un ilk aylarında da devam eden gıda fiyatlarındaki artışlar ve tüm bu olumsuz eko- nomik gelişmelere bağlı olarak enflasyonun yükselişi ilk akla gelenler. Ancak 2018 yılında en az bu olaylar kadar önemli ve doğrudan ya da dolaylı olarak ekonomik durgunluğa da neden olan birçok olay daha yaşandı. Bu olayların çoğunu ne yazık ki hemen unutmaktayız. Örneğin Ordu, Rize, Trab- zon, Adana, Mersin, Antalya, Muğla ile İstanbul, Ankara ve İzmir’de yaşanan, can ve mal kayıplarına yol açan çok sayıda sel ve taşkın olayını bu felaketlerden birkaç gün sonra hatırlayan ne yazık ki bulunmamakta. Birçoğu iklim değişikliği ile ilgili olan ve kentlerin dayanıklılığının düşük olması nede- niyle felakete dönüşen iklimsel, hidrolojik ve meteorolojik afetler sadece 2018 yılının değil son 20 yılın en önemli olayları arasında aslında. Sera gazı salımlarının azaltılmaması ve iklim değişikliğine uyum çalışmalarına başlanmaması halinde bu afetler gelecek yılların da en önemli sorunlar olmaya devam edecek gibi görünüyor. 2. Küresel Isınma ve İklim Değişikliği Küresel ısınma, “Sanayi devriminden beri, özellikle fosil yakıtların yakılması, ormansızlaşma, tarım- sal etkinlikler ve sanayi süreçleri gibi çeşitli insan etkinlikleri ile atmosfere salınan sera gazlarının atmosferdeki birikimlerindeki hızlı artışa bağlı olarak, şehirleşmenin de etkisiyle doğal sera etkisinin kuvvetlenmesi sonucunda, yeryüzünde ve atmosferin alt katmanlarında (alt ve orta troposfer) sap- tanan sıcaklık artışı” olarak tanımlanmaktadır (Türkeş, 2008). Buna karşılık iklim değişikliği, Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi’nde (BMİDÇS), “karşılaştırılabilir bir zaman döneminde gözlenen doğal iklim değişikliğine ek olarak, doğrudan ya da dolaylı olarak küresel atmosferin bile- şimini bozan insan etkinlikleri sonucunda iklimde oluşan bir değişiklik” olarak açıklanmıştır. Her ne kadar küresel ısınma ve iklim değişikliği eş anlamlı gibi anlaşılsa da ikisi arasında bir neden sonuç ilişkisi bulunmaktadır. Küresel ısınma bir nedenken iklim değişikliği ise bir sonuçtur. Küresel ısınma, yukarıda verilen tanımdan da anlaşılacağı üzere atmosferdeki sera gazları konsant- rasyonlarının (CO 2 , CH 4 , N 2 O, hidroflorokarbonlar, perflorokarbonlar ve kükürtheksaflorid (SF 6 )) art- ması ile oluşmaktadır. Bu sera gazlarından örneğin CO 2 Sanayi devrimi öncesinde atmosferde 280 ppm kadar iken 2008 yılında 386 ppm’e ve 2018 yılı sonunda ise 410 ppm’e ulaştı. Bu sera gazları yeryüzüne ulaşan kısa dalga boyundaki güneş ışınlarının dünyaya ulaşmasını engellemezken, ısınan sular ve karalardan uzun dalga boyundaki karasal ışınımla atmosfere ulaşan enerjinin atmosferde İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ VE KENTLER AÇISINDAN 2018 YILININ EN ÖNEMLİ OLAYLARI Prof. Dr. Doğanay TOLUNAY İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa, Orman Fakültesi, Toprak İlmi ve Ekoloji Anabilim Dalı

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1