Çevre ve Kent Hukuku Komisyonu Bülteni Sayı 1

12 TBB Çevre ve Kent Hukuku Komisyonu BÜLTEN EKİM 2019 Kıyı Alanları Sorunları Bu yazının konusu ise halen olağanüstü güzellikleri barındırmasına karşın ülkemizde; 1- Kıyılarda aşırı yapılaşma: kıyı alanları üzerindeki aşırı rant baskısı ve hızlı betonlaşma 2- Kıyıların kullanımı: halka açık olması gereken kıyıların halk tarafından serbestçe kullanılmasında karşılaşılan sorunlar olmak üzere iki ana güncel sorun başlığı altında toplanabilir. Deniz Korunan Alanları (DKA) çok farklı bir konu olup Türkiye’nin gündeminde olan ve oldukça tar- tışılan ayrı bir başlıktır 3 . 1- Kıyı alanlarının hızla betonlaşması Doğallığı bozulmamış kıyılarımızın imara açılması ve betonlaşma süreci son 30-35 yıldır gözlenen bir olgu olmakla birlikte bu son yıllarda çok daha ivmelenmiştir; kıyı ilçelerinin kendileri ciddi büyüdük- leri gibi, artık ilçeler hem arka planlarındaki ormanlık ve makilik tepelere doğru hem de sağlı sollu kıyı boyunca betonlaşmakta. Bundan sonra kısa ve orta vadede, kıyılarımızda öne çıkan Karaburun Yarımadası, Çeşme, Seferihisar, Kuşadası, Didim, Yalıkavak, Bodrum, Gökova Körfezi, Datça ve Hi- sarönü Körfezi, Marmaris, Dalaman, Fethiye Körfezi, Kaş, Kekova ve Kemer gibi kıyı yerleşimleri yeni yapılaşmalara maruz kalabilecek, hem de aslında daha önemlisi bu kıyı turizm yerleşimlerinin dışında el değmemiş ve doğallığını koruyan kıyılara dozerlerin sıfırdan yol açması ve tamamen doğal kıyı alanlarının günübirlik tesis veya daha da ilerisi turizm amaçlı imara açılması tehlikesi ile karşı karşıya kalabilecektir. İzmir Alaçatı, Muğla Yalıkavak, Bodrum ve Gökova, Antalya Kaş ve Kemer ile Mersin Aydıncık ve Taşucu ilçeleri/kıyı yerleşimleri örneklerinde olduğu gibi Türkiye’nin birçok yerinde taraf olduğumuz uluslararası sözleşmeler ve mevzuata göre korunması gereken kıyılarda elektrikli teste- reler, iş makineleri, dozerler ve hafriyat kamyonları aktif bir şekilde bakir koylara inen yollar açıyor ve doğal kıyı yapısını bozarak betonlaşma sürecine işaret ediyor. Bodrum Yarımadası’nın bir bütün olarak ve özelde Bodrum, Turgutreis, Yalıkavak, Gündoğan, Türkbükü ve Torba gibi yerleşimlerinin ve aralarda kalan kıyıların yaklaşık %80 lik bölümünün nasıl betona gömüldüğü bilinen bir olgudur 4 . Çok önem verilmesi gereken ve ihmal edilen kıyıların varlığına yönelik tehlikeler, taraf olduğumuz uluslararası sözleşmelere ve ulusal mevzuata da aykırı olacak şekilde, gerek yazlık konut gerekse turizm kompleksleri şeklinde kıyı alanlarında hızla betonlaşma, kıyıların doldurulması, kıyıların doğal yapısını bozacak her türlü hafriyat ile en bakir kıyılara ve koylara dahi yeni yolların açılması 5 şeklinde karşımızdadır. Öte yandan tamamen yaban hayatın hüküm sürdüğü bir kıyıda basit olarak görünen bir yol açılması veya bakir bir kıyıda günübirlik tesise izin verilmesi söz konusu alanın tüm karakte- ristiğini bozabiliyor. “Nitelikli doğa koruma alanları” kapsamında kalan SIT alanlarında yol açımı(!), günübirlik tesisler, çadır kamp alanı, bungalov gibi yapılara izin vardır 6 . 3 kategorideki SIT alanlarının belirlenmesinde yaptırılan bilimsel çalışmaların sonuç raporları içeriği, süreç dışındaki uzmanlaşmış STK ve diğer akademisyenler tarafından bilinmediğinden “Nitelikli doğa koruma alanlarının” tespitle- 3 https://www.monachus-guardian.org/mguard09/09covsto.htm 4 https://www.monachus-guardian.org/mguard04/04covsto.htm 5 https://dogadaima.wordpress.com/2013/02/11/yollar-var-ulastirir-yollar-var-dogayi-kusatir/ 6 Korunan Alanların Tespit, Tescil ve Onayına İlişkin Usul ve Esaslara Dair Yönetmelik

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1