İdare ve Vergi Hukuku Bülteni Sayı 1

İDARE VE VERGİ HUKUKU BÜLTENİ 45 yapılmıştır. Ancak kanaatimizce, karşı taraf vekalet ücreti KDV tevkifatına tabi olmadığından, vergi dairesine düzenlediğimiz serbest meslek makbuzunda KDV tevkifatı gösterilmemiştir. Bunun sonucunda ise vergi dairesi tarafından, 5/10 oranında tevkifat uygulanmadığı gerekçesi ile VUK’un 353/1 maddesi gereğince tarafıma özel usulsüzlük cezası kesilmiş ve ceza ihbarnamesi gönderilmiştir. KONUYA İLİŞKİN YARGI KARARLARI Buraya kadar kısmı özetleyecek olursak, Tebliğ’de belirtilen tüzel kişiler aleyhine mahkemece hükmedilen karşı taraf vekalet ücreti ödemesi yapılırken özelgelerdeki görüş doğrultusunda Tebliğ’deki “torba hüküm” (I/C-2.1.3.2.13) dayanak alınarak 5/10 oranında KDV tevkifatı yapılmaktadır. KDV tevkifatı sonrası söz konusu tevkifat işleminin hukuka aykırı olduğu, davanın karşı tarafına verilmiş bir hizmet olmadığı, ayrıca Tebliğ’de KTVÜ’ye ilişkin özel düzenleme bulunduğu ve bu nedenle “torba hükme” gidilemeyeceği gerekçesiyle tarafımızca iptal davaları açılmıştır. Bursa, İstanbul, Kocaeli, Kahramanmaraş, İzmir, Ankara Vergi Mahkemelerince tevkifat işleminin hukuka aykırı olduğuna ve iptaline hükmedilmiştir. Örneğin Kocaeli 1. Vergi Mahkemesinin 04/11/2022 tarihli E. 2022/289 ve K. 2022/1375 sayılı kararı şu şekildedir: “Olayda, avukat olan davacı ile Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliği’nde belirlenen alıcılar arasında vekalet akdine istinaden doğrudan sunulan bir hizmet bulunmadığı, aksine vekalet ücretinin doğduğu uyuşmazlığın taraflarını davalı idare ile davacının temsil ettiği müvekkilinin oluşturduğu, bu haliyle de Avukatlık Kanununa göre dava sonunda haklı çıkan tarafın avukatına ödenen yasal vekalet ücretinin sunulan hizmeti karşılığı olmayıp, yargılama giderleri kalemlerinden birini oluşturduğu anlaşılmış olup, vekalet ilişkisi bulunmayan ve hizmetin tarafı olmayan davacıya icra yoluyla ödenen vekalet ücretleri üzerinden kısmi tevkifat yapılmak suretiyle fazladan tahsil edilen katma değer vergisinde hukuka uyarlık görülmemiştir.” İzmir 4. Vergi Mahkemesinin 30/11/2022 tarihli E. 2022/1252 ve K. 2022/1556 sayılı kararı şu şekildedir: “Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliği uyarınca kısmi tevkifat uygulaması kapsamında KDV tevkifatı yapmak üzere sorumlu tutulan alıcılar iki grup halinde, kısmi tevkifat uygulanacak işlemler ise on üç başlık halinde tebliğin ilgili bölümlerinde belirtilenlerle sınırlı olarak sayılmış olup bunlar dışındaki işlemlerde işleme muhatap olanlar tarafından kısmi tevkifat yapılmayacağı ifade edilmiştir. Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliği uyarınca ise avukatlar tarafından belirlenmiş alıcılara verilen danışmanlık hizmetinde 9/10 oranında, danışmanlık hizmeti dışında kalan diğer bütün hizmet ifalarında 5/10 oranında söz konusu idare, kurum veya kuruluş tarafından KDV tevkifatı yapılacağı hüküm altına alınmıştır. Bu durumda avukatların elde ettiği serbest meslek kazancı üzerinden KDV tevkifatı yapılabilmesi için avukat tarafından tebliğ uyarınca belirlenen alıcılara gerçekleştirilen bir hizmet ifası olması gerektiği sonucuna varılmaktadır.” Yukarıdaki kararın dayanağı, mahkemenin karşı tarafı olan ve Tebliğ hükmünde sayılan kişilere avukat tarafından verilmiş bir hizmetin olmamasıdır. Aşağıdaki kararların gerekçesi ise Tebliğ’de karşı taraf vekalet ücretine ilişkin özel bir düzenleme bulunduğu,“torba hükme” gidilmeyeceği ve konuya ilişkin özel düzenleme ise KTVÜ’nün KDV tevkifatına tabi olmadığıdır. Yine Bursa 2. Vergi Mahkemesinin E: 2021/1697 ve K: 2022/528 sayılı kararının gerekçesi şu şekildedir: “Avukat olan davacı ile Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliği’nde belirlenen alıcılar arasında vekalet akdine istinaden doğrudan sunulan bir hizmet bulunmadığı, aksine vekalet ücretinin doğduğu uyuşmazlığın taraflarını davalı idare ile davacının temsil ettiği müvekkilinin oluşturduğu, bu haliyle de Avukatlık Kanununa göre dava sonunda haklı çıkan tarafın avukatına ödenen yasal vekalet ücretinin sunulan hizmeti karşılığı olmayıp, yargılama giderleri kalemlerinden birini oluşturduğu anlaşılmış olup, vekalet ilişkisi bulunmayan ve hizmetin tarafı olmayan davacıya icra yoluyla ödenen vekalet ücretleri üzerinden kısmi tevkifat yapılmak suretiyle fazladan tahsil edilen katma değer vergisinde hukuka uyarlık görülmemiştir.” Bununla birlikte aksi yönde mahkeme kararları da mevcuttur. Örneğin Ankara 3. Vergi Mahkemesinin E. 2022/583 ve K. 2022/2316 sayılı kararında KDV tevkifatı işleminin aşağıdaki gerekçeyle hukuka uygun olduğuna hükmedilmiştir: “Avukatlar ile aleylerine vekalet ücreti hükmedilen karşı taraf veya borçlu arasında herhangi bir hizmet sözleşmesi bulunmamakta, mahkemelerce Hukuk Muhakemeleri Kanunu ve Avukatlık Kanunu uyarınca yargılama giderleri adı altında vekalet ücreti hükmedilmekte ise de Avukatlık Kanununun 164. maddesinde asgari ücret tarifesi altında vekalet ücreti kararlaştırılamayacağının, tarifeye dayanılarak karşı tarafa yüklenen vekalet ücretinin avukata ait olduğunun öngörülmesi karşısında karşı taraftan tahsil edilen vekalet ücretinin avukatın hukuki yardımının karşılığı olduğunun, karşı taraftan tahsil edilmiş olsa dahi müvekkile verilen hizmetin karşılığında alındığının kabulü gerekmektedir. Kaldı ki, mahkemelerce vekalet ücretinin avukata ödeneceğine dair bir hüküm değil, aleyhine dava sonuçlanan taraftan alınarak lehe sonuçlanan tarafa ödeneceğine dair bir hüküm kurulduğundan, ücretin sonuç itibarıyla müvekkil tarafından karşı taraftan tahsil edilerek vekile ödendiği kabul edilmelidir. Bu durumda, serbest meslek erbabı olan avukatların gerek mahkemelerce karşı tarafa hükmedilen vekalet ücretleri, gerekse de icra dairelerinde borçlulardan tahsil ettikleri vekalet ücretleri serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan hizmetin karşılığı olması nedeniyle katma değer vergisine tabi olduğundan, davacı adına vergi tahakkuk ettirilmesinde yasaya aykırılık görülmemiştir.” Mahkeme gerekesinde karşı taraf vekalet ücretinin, avukatın, müvekkiline verdiği hukuki yardımın karşılığı olduğu belirtilmiş ve mahkemece bu ücretin aslında taraf lehine hükmedildiği, avukatın, müvekkili adına karşı taraftan bu parayı aldığı, sonrasında ise Avukatlık Kanunu’nun 164. maddesi gereği bu para avukata ait olduğundan müvekkiline vermediğini ve hizmetinin karşılığı olarak kazanç elde etmesi nedeniyle KTVÜ’nün KDV’ye tabi olduğunu belirtmiştir.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1