İDARE VE VERGİ HUKUKU BÜLTENİ 41 Bilindiği üzere, mahkemeler tarafından hükmedilen veya icra müdürlükleri tarafından takdir edilen karşı vekalet ücretlerinin KDV’ye tabi olup olmadığı, öteden beri tartışılagelen bir husustur. Vergi mevzuatımızda avukatlar serbest meslek erbabı sayılmakta ve bu kapsamda vergilendirilmektedirler. Elde ettikleri gelir nedeniyle gelir vergisi, ifa ettikleri hizmet nedeniyle de katma değer vergisi yükümlülükleri doğmaktadır. Belirli bir hizmet ifa eden tüm KDV mükellefleri gibi, avukatların KDV matrahı da, hizmetin verildiği veya onun adına hareket eden kişilerce, avukata ödenen veya borçlanılan para ya da parayla ölçülebilen değerler toplamından ibarettir. Bu tanım doğrultusunda, KDV yönünden vergiyi doğuran olayın mal teslimi veya hizmet ifası olduğu konusunda bir tereddüt yoktur. Yani KDV’ye tabi olup olmadığı tartışılacak olgu, belirli bir ödeme veya meblağ değil, belirli bir fiildir. Bu nedenle karşı vekalet ücreti yönünden doğru soru “KDV’ye tabi midir?” değil, “KDV matrahına dahil midir?” sorusudur. Konuyla ilgili olarak, 2019 yılından önce, gerek vergi yargısı, gerekse vergi idaresinin, hem KDV konusunda, hem de Serbest Meslek Makbuzu’nun kime düzenleneceği konusunda bir görüş birliği içerisinde olduklarından söz edilebilir. Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunun oyçokluğu ile verdiği 17.01.2018 tarih ve E:2017/680, K:2018/2 sayılı kararda ifadesini bulan bu görüşe göre; karşı vekalet ücreti “avukatlık hizmeti karşılığında, müvekkilden yapılan bir tahsilat” olarak değerlendirilmektedir. Dolayısıyla yine bu görüşe göre karşı vekalet ücreti için tahsilatın yapıldığı “müvekkil” adına SMM düzenlenecek, böylelikle müvekkil stopaj yükümlüsü değilse gelir vergisi stopajı yapılmayacaktır. Uygulama bu şekilde devam etmekte iken, 7194 sayılı Kanunla, Gelir Vergisi Kanunu’nun stopaja ilişkin 94’üncü maddesinde yapılan bir değişiklikle, stopaj ve makbuzun kime düzenleneceği konusundaki önceki varsayım bir kenara bırakılmış, karşı vekalet ücretindeki stopajın, avukatın müvekkili tarafından değil, karşı tarafça yapılacağı hükme bağlanmıştır. Müteakiben yayımlanan 311 Sıra Nolu Gelir Vergisi Genel Tebliği ile de, SMM’nin karşı taraf adına düzenleneceği belirtilmiştir. Kısacası 7194 sayılı Kanundan önce, “karşı vekalet ücretindeki KDV ve SMM’nin kime düzenleneceği, stopajı kimin yapacağı” hususlarındaki görüş birliği, kanun koyucunun müdahalesi ile bozulmuştur. İşte bu değişiklikten sonra, karşı vekalet ücretinin artık “müvekkilden yapılan bir tahsilat” olarak değerlendirilemeyeceği, bu nedenle KDV matrahına dahil olamayacağı, ayrıca karşı taraf adına düzenlenecek makbuzda yer alan KDV’nin haksız olarak indirim konusu yapılacağı iddialarıyHüseyin İLİK (Avukat, E. Gelir Uzmanı) YENİ BİR DANIŞTAY KARARI DO RULTUSUNDA KARŞI VEKALET ÜCRETİNİN KDV VE SERBEST MESLEK MAKBUZU YÖNÜNDEN DE ERLENDİRİLMESİ Av. Hüseyin İlik
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1