İdare ve Vergi Hukuku Bülteni Sayı 1

İDARE VE VERGİ HUKUKU BÜLTENİ 33 hükümlerinin esas alınacağı” yönündeki hükme işaret ederek, AİHS’in 6’ncı maddesinin doğrudan uygulanması gerektiği kanaatindedir. Bu gerekçelerle temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar, anılan mahkemece oy çokluğuyla alınmıştır. Karşı oy gerekçesinde ise temyizde parasal sınırı düzenleyen 2577 s. İYUK md. 46/1-b ile AİHS’in 6’ncı maddesi hükümlerine yer verilerek, Anayasa md. 90’da belirlenen “aynı konuda farklı hükümler içerme” şartının somut olayda bulunmadığı ifade edilmiştir. Bu çerçevede milletlerarası andlaşma hükmünün uygulama alanı bulamayacağından bahisle, somut olayda İYUK hükmü gereği kararın temyiz yolu kapalı olması gerektiği görüşüyle karara muhalefet edilmiştir. Diğer yandan konu, somut norm denetimi ile Anayasa Mahkemesine de taşınmış olmakla birlikte, uygulamada ekseriyetle karar tarihindeki parasal sınırlara göre kanun yolunun açık olup olmadığı hususu belirlenmekte, bu yazımıza konu ettiğimiz şekilde verilen kararlardaki görüşün ise Danıştay tarafından benimsenmediği bilinmektedir. Şahsi görüşümüz, bu yazımızda alıntıladığımız Samsun Bölge İdare Mahkemesi 2. Vergi Dava Dairesi’nin kararında belirtilen gerekçelerle açık bir yasal düzenleme yapılması gerektiği ve davanın açıldığı tarihteki parasal sınırların uygulanması gerektiği yönündedir. Saygılarımla,

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1