İdare ve Vergi Hukuku Bülteni Sayı 1

İDARE VE VERGİ HUKUKU BÜLTENİ 31 dava konusu tutarın yüzde ellisi oranında teminat alınması idari işlemin uygulanması hâlinde telafisi güç veya imkânsız zararın doğması şartını etkisiz kılacağı, - Yürütmenin durdurulması kararı verecek olan idari yargı yerlerine duruma göre teminat alınması hususunda takdir yetkisi tanınmadığı ve adli yardımdan yararlanmayı mümkün kılan düzenlemeye yer verilmediği de gözetildiğinde, mutlak bir şekilde dava konusu tutarın yüzde ellisi oranında teminat alınmasını öngören kuralın yürütmenin durdurulması kurumunun etkinliğini azalttığını ve bu kurumdan beklenen amacın gerçekleşmesini engellediğinin açık olduğu belirtilmiştir. Yürütmenin Durdurulması müessesesinin önemi; kişinin/ kişilerin idari işlemin uygulanmasında, başta mülkiyet hakkı olmak üzere pek çok temel hak ve özgürlükte telafisi güç zararlar doğabileceği öngörülerek doğrudan Anayasa’da düzenlenmiş olmasından kaynaklanmaktadır. Bahse konu kanuni düzenleme Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmemiş olsaydı, vergi davalarında yürütmenin durdurulması kararı alınabilmesi için, iptali talep edilen dava değerinin yüzde ellisi oranında teminat yatırmak gerekecekti. Bu haliyle, sadece ekonomik durumu iyi olanlar vergi mahkemelerinde yürütmenin durdurulması kararı talep edebilecekti. Ekonomik durumu iyi olmayan kişiler yönünden ise yürütmenin durdurulması kararı alması mümkün olmayacaktı. Bu da ekonomik durumu iyi olmayan kişiler “kanun önünde eşitlik ilkesi”ni ihlal edeceği gibi, adil yargılanmanın ön şartı olan “mahkemeye erişim hakkı”nı da ihlal edecektir. Anayasa mahkemesi vermiş olduğu bu kararla hak arama hürriyeti önündeki engeli ortadan kaldırmış ve vergi davalarında yürütmeyi durdurma talep edecek ilgilileri iptal davası sonuçlanıncaya kadar hukuka aykırı idari işlemin olumsuz etkilerine karşı korumuştur. Bu şekilde yürütmenin durdurulması kurumunun işlevsizleşmesinin de önüne geçilmiştir.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1