İdare ve Vergi Hukuku Bülteni Sayı 1

İDARE VE VERGİ HUKUKU BÜLTENİ 11 bunlar için belirlenen en son maktu ÖTV tutarı, ocak ve temmuz aylarında TÜİK tarafından ilan edilen üretici fiyat endeksinde (YÜFE) son altı ayda meydana gelen değişim oranında kendiliğinden yeniden belirlenmiş sayılacaktır. O halde, ÖTVK md.12’deki söz konusu ekleme ve değişiklik neticesinde ortaya çıkan sonuç, (I) sayılı listedeki mallar üzerindeki güncel ÖTV tutarlarının her altı ayda bir YÜFE oranında kendiliğinden artması ve Cumhurbaşkanı’nın bu ürünler üzerindeki ÖTV tutarını, en son belirlenen en yüksek maktu vergi tutarının beş katına kadar artırabilmesidir. Cumhurbaşkanı, (I) sayılı listede yer alan mallar üzerindeki maktu vergi tutarını beş katına kadar, YÜFE oranındaki de işimden önce artırabilece i gibi, de işimden sonra da artırabilir. Hatta, hem YÜFE oranında de işimden önce beş katına kadar artırıp, hem de YÜFE oranındaki de işimden sonra tekrar beş katına kadar da artırabilir. Çünkü, yetki veren düzenlemede bu konuda bir sınırlama yapılmamıştır. Dolayısıyla, Cumhurbaşkanı, YÜFE’nin %0’a yakın (örneğin %0,01) olduğu bir durumda dahi, (I) sayılı listedeki mallar üzerindeki ÖTV tutarını bir yıl içinde %12.500 (125 kat) artırma (kümülatif hesap) yetkisine sahip kılınmıştır. Netice itibariyle, Cumhurbaşkanı yetkisini her kullandığında, bir sonraki yetki kullanımında artışa temel alınacak rakamı da bir nevi kendisi belirlemiş olmaktadır. ÖTVK’ya ekli (I) sayılı listede yer alan mallar, akaryakıt, LPG, doğalgaz, kimi çözücü ve yağlar gibi ürünlerdir. Cumhurbaşkanı kendine tanınan bu yetkiyi düzenlemenin yürürlüğe girdiği gün derhal kullanmış ve akaryakıt üzerindeki ÖTV bir anda 5 TL artmıştır. ÖTV’li fiyatın üzerine bir de %20 KDV eklenince, araçlarına yakıt satın almak isteyen tüketiciler ani fiyat artışıyla karşılaşmışlardır. Dolayısıyla, Cumhurbaşkanı’na bu kadar geniş bir yetki tanınıp tanınamayacağı, araştırılması gereken bir konudur. 2. AY md.73, f.4’e Göre Cumhurbaşkanı’na Verilebilecek Yetki ve ÖTVK md.21, f.2, b.a Ülkemizde, Cumhurbaşkanı’na (eski sistemde Bakanlar Kurulu’nun) vergi oranı konusunda tanınan yetkinin hukuki kaynağı AY md.73, f.4’dür. Bu fıkra gereğince, vergi (ve diğer mali yükümlülüklerin); (i) muafiyet, istisna, indirim ve oranları konusunda, (ii) alt ve üst sınırları gösterilerek, (iii) değişiklik yapma yetkisi, (iv) Cumhurbaşkanı’na verilebilir. Anayasa’da her ne kadar “oran” dan bahsedilmekteyse de, “oran”ın aynı zamanda “maktu vergi miktarını”da kapsadığı kabul edilebilir. Çünkü, sonuçta, orandaki değişiklik vergi miktarını da değiştirmektedir2. 2 Aksi görüşte örneğin Turgut CANDAN, Atılım Üniversitesi Hukuk Fakültesi “Vergi Uyuşmazlıkları ve Çözüm Yolları” lisansüstü programı ile Türkiye Adalet Akademisi’nin Vergi Hukuku derslerine ilişkin yayımlanmamış notları. Bu notlarında CANDAN, Anayasanın 73’üncü maddesinin son fıkrasında Bakanlar Kurulu’na/Cumhurbaşkanı’na verilebileceği öngörülen değişiklik yapma yetkisinin yorumunun, bu alanda geçerli olan yasallık ilkesi gereği, fıkranın sözel yorumunun kapsamını genişletmeyecek şekilde yapılması gerektiğini; bu nedenle de, fıkrada verilebileceği söylenen “verginin oranında” değişiklik yapma yetkisinin, sözcüğün sözlük anlamı aşılarak, verginin maktu miktarında da değişiklik yapma yetkisi olarak anlaşılmasının ve uygulanmasının, yasama yetkisinin Anayasa’ya aykırı biçimde yürütme organına devri olacağını belirtmektedir. Vergi temel hak ve özgürlükleri sınırladığı için, vergi hukukunda ana kural yasallık ilkesidir (AY md.13): vergi ancak yasayla getirilebilir, değiştirilebilir ve kaldırılabilir (AY md.73, f.3). Temel hak ve özgürlüklere dokunan her türlü vergi kuralı, ancak yasayla konulabilir3. Yürütme, vergi hukuku alanında ancak dar ve sınırlı bir yetkiye sahiptir. Verginin yasallığı ilkesinin istisnası olan AY md.73, f.4, arkadaki bu anlamı ve amacı bilerek yorumlanmalıdır. Cumhurbaşkanı’na sadece “yasal alt ve üst sınırlar içinde değişiklik yapma” yetkisi tanınmasına izin verilmiş olmasının anlam, değer ve amacı, Cumhurbaşkanı’nın “dilediği ölçüde” değil, ancak “yasa koyucunun çizdiği çerçeve içinde” hareket ederek, başta mülkiyet hakkı olmak üzere temel hak ve özgürlükleri ancak bu sınırlar içinde sınırlandırabilmesini sağlamaktır. Dolayısıyla, istisna içeren AY md.73, f.4 bu amaca uygun şekilde ve dar yorumlanarak hayata geçirilmeyip, aksine lafzi bir yorumla “yasada alt ve üst sınır öngörülmüş olması” yeterli bulunursa4, yasallık ilkesi işlevsiz kılınmış, AY md.73, f.4 yasallık ilkesi içine salınan bir Truva atı haline getirilmiş olur. Diğer yandan, yasama organının, ancak kendisinin sahip olduğu bir yetkiyi Cumhurbaşkanı’na -AY md.73, f.4’e binaen- verebileceği açıktır. Hiçbir organ, kendi sahip olmadığı bir yetkiyi başka bir organ ya da kişiye aktaramaz. Vergi hukuku alanında yasama yetkisi sınırsız değildir. Hukuki güvenlik ilkesi, eşitlik ilkesi ve temel hak ve özgürlükler, yasama yetkisinin sınırlarını çizerler. Bu nedenlerle, ÖTVK md.12, f.2, b.a ile Cumhurbaşkanı’na tanınan yetkiye, öncelikle yasama organının sahip olup olmadığını araştırmak gerekir. Dolayısıyla soru şudur: yasama organı, ÖTVK (I) sayılı listedeki mallar üzerindeki maktu ÖTV tutarı her yıl Ocak ve Temmuz aylarında kendili inden YÜFE oranında artacak olmasına ra men, topluca ya da her bir mal bakımından ayrı ayrı olacak şekilde, bu tutarı YÜFE oranındaki de işimden önce veya de işimden sonra ya da hatta hem YÜFE oranında de işimden önce, hem de YÜFE oranındaki de işimden sonra tekrar beş katına kadar artırma yetkisine sahip midir? Kanaatimce, yasama organının ÖTVK’ya ekli (I) sayılı listedeki mallar üzerindeki ÖTV’yi bir yıl içinde 125 kat artırma gibi bir yetkisi yoktur. Çünkü, böyle bir artış, her durumda mülkiyet hakkının ölçülülük ilkesine aykırı şekilde sınırlandırılması anlamına gelmektedir. (I) sayılı listedeki mallar üzerindeki her ÖTV artışı, piyasadaki tüm mal ve hizmetlerin fiyatını anında yükseltmekte, refahı temelden etkilemekte ve halkı fakirleştirmektedir. Çünkü, (I) sayılı listede yer alan akaryakıt, doğalgaz, LPG gibi mallar, her tür mal ve hizmetin üretiminde, nakliyesinde ve hane halklarının 3 Bu konuda ayrıntılı bilgi için bkz. Funda BAŞARAN YAVAŞLAR, Hukuki Güvenlik İlkesinin Bir Alt İlkesi Olarak Vergi Hukukunda Yasallık İlkesi, Kamu Hukukçuları Platformu, Hukuk Güvenliği, Sempozyum Kitabı, Ed. Ece GÖZTEPE, Türkiye Barolar Birliği, 2015, 189 vd. (198 vd., 209 vd.) 4 Bu yönde AYM t.21.02.2008, E.2005/73, K.2008/59, RG t.07.11.2008, S.27047 (Ozel Tuketim Vergisi Kanunu md.12 II, b.a-ozel tuketim vergisi oranı); Benzer sekilde t.19.03.1987, E.1986/5, K.1987/7, RG t.12.11.1987, S.19632 (01.12.1985 t. ve 3239 SK md.65-gelir vergisi stopaj oranı); t.29.12.2011, E.2010/62, K.2011/175, RG t.19.05.2012, S.28297 (Belediye Gelirleri Kanu nu md.96, fıkra (B)-eglence vergisi)

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1