TBB Deprem Bülteni

38 İLETİŞİM HAKKI İHLALİNE YÖNELİK GİRİŞİMLER Deprem felaketi nedeniyle enkaz altındaki binlerce yurttaşımız cep telefonları ve sosyal medya üzerinden seslerini duyurmaya çalışıyorken; yardım talepleri ve ihtiyaçlar sosyal medya üzerinden duyurulup organizasyonlar yapılıyorken; iletişim engeli veya kısıtı getirilmesinin yaşam hakkı ihlali gibi ciddi sonuçlar doğurma potansiyeline sahip olduğuna ilişkin bir açıklama yapılarak, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu Başkanlığına (BTK), Bilgi Edinme Kanunu kapsamında, bant daraltma ya da erişim engellenmesi sonucunu doğuracak herhangi bir işlem yapılıp yapılmadığı sorulmuştur. Birlik Başkanı Sağkan, medya mensuplarının soruları üzerine konu hakkında şu değerlendirmeyi yapmıştır: “GSM operatörlerinin ihmali ve sorunu çözmek yerine vatandaşlarımıza ‘telefonlarını daha az kullanmaları’ yönünde tavsiyede bulunmaları kabul edilemez. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı ve GSM operatörlerinin ciddi kusur ve sorumlulukları bulunmaktadır. İletişim hizmeti ve özellikle elektronik haberleşme hizmeti bir kamu hizmetidir. 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu uyarınca bu kamu hizmeti özel şirket tarafından yerine getirilmekte ancak şirket için de yükümlülükler söz konusu olmaktadır. Kanun’un 6/1. maddesinin çeşitli bentlerinde yürütülecek haberleşme hizmetleriyle ilgili işlemleri yürütmek, denetimler gerçekleştirmek, bu alanda faaliyet gösterenlerin mevzuata uymalarını sağlamak ve kamu hizmetinin gereği gibi yürütülmesini sağlamak üzere tedbir almak Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumunun sorumluluğu olarak düzenlenmiştir. Kanun’un 12. maddesinde işletmeci şirketlerin hak ve yükümlülüğü düzenlenmiştir. Buna göre “Afet durumlarındaki haberleşmenin kesintisiz devam edebilmesi için gerekli tedbirlerin alınması” şirketlerin yükümlülüğüdür (madde 12/2-ğ). Deprem esnasında iletişimin aksaması ve bunun can ve mal kayıplarına sebep olması; kesinlikle bir ihmaldir. Kusurun yoğunluğuna göre cezai sorumlulukları söz konusudur. Ayrıca illiyet bağının kurulması halinde bunlar aynı zamanda bir haksız fiile sebebiyet verdiği için hukuki tazmin sorumlulukları gündeme gelecektir. Keza aslında bir hizmet kusuru da söz konusu olup idari yargıda tam yargı davaları çerçevesinde tazminat başvuruları yapılabilir. Bakanlık ve BTK yetkilileri bakımından görevi ihmal şeklinde cezai ve idari sorumluluklar doğabilecektir.” HATAY’DA YABANCILARA TAŞINMAZ SATIŞINA SINIRLAMA GETİRİLMESİ TALEBİ TBB TARAFINDAN CUMHURBAŞKANLIĞINA İLETİLMİŞTİR Deprem felaketinden etkilenen ve tarihsel olarak ‘medeniyetler şehri’ olarak anılan Hatay’ın yeniden inşası sırasında ülke menfaatlerinin dikkate alınması gereği, bir yazıyla Cumhurbaşkanlığına hatırlatılmıştır. Yabancıların taşınmaz ve ayni hak edinimlerinin tamamen durdurulmasının Cumhurbaşkanlığına ait yetkinin kapsamında olduğu belirtilerek, Hatay’ın demografik yapısını bozma riski taşıyan idari kararların ülkenin menfaatlerine aykırılık teşkil edeceği ifade edilmiştir.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1