TBB Deprem Bülteni

34 Deprem sonrası gerek kurtarma, gerekse depremden etkilenen yurttaşların barınma, beslenme gibi en temel ihtiyaçlarının karşılanması, yine ülkemizin her bir noktasından deprem bölgesine gönderilen yardımların zamanında ve etkin bir şekilde depremzedelere ulaştırılması konusunda bazı kamu görevlilerinin ihmalleri olduğu açıkça görülmektedir. Bu konuda görevli mülki ve idari sorumluların derhal tespit edilerek haklarında hukuki süreçlerin başlatılması ve sürdürülmesi için takipçi olacağız.” YURTTAŞLARIN CAN VE MAL GÜVENLİĞİNİ SAĞLAMAK DEVLETİN ASLİ GÖREVİDİR “Deprem sonrası başta Hatay ilimiz ve ilçelerimiz olmak üzere güvenliğin sağlanması ile ilgili olarak ciddi zafiyet yaşandığı anlaşılmaktadır. Yurttaşların can ve mal güvenliğinin sağlanması devletin asli görevi olup, bu kamu hizmetinin sağlamasında süreklilik esastır. Öte yandan, bu zafiyetin bir sonucu olarak, çeşitli hırsızlık ve yağma iddiaları gündeme gelmekte; ayrıca bu suçların faili olduğu ileri sürülen kişilere işkence ve kötü muamele yapıldığı yönünde görüntüler, kamuoyunun gündemine gelmektedir. Bu duruma, birlik ve bütünlüğümüzü ve hukuk devleti ilkemizi zedeleyecek ayrımcı bir nefret dili de eşlik etmektedir. Altını çizerek ifade etmek isteriz ki, işkence ve kötü muamele yasağı mutlaktır. Bu yasağın ihlali, hiçbir koşul altında kabul edilemez bir insanlık suçu olup bu suçlarda zamanaşımının işlemediğini de hatırlatırız. Deprem bölgesindeki ceza ve tutukevleriyle ilgili olarak; kamuoyu gündemine de yansıyan, isyan ve bazı tutuklu ve hükümlülerin işkence ve kötü muamele gördüğü ve hatta yaşamını kaybettiğine dair haberler duyulmaktadır. Hukuk Devleti olmanın gereği olarak ilgili kurumlarca bu iddia ve olaylara ilişkin ayrıntılı, açık, tatmin edici bilgilendirme yapılmalıdır. Bu konuyla ilgili olarak kamuoyunu tatmin edecek en önemli bilgilerin avukatlardan geleceği unutulmamalı, meslektaşlarımızın müvekkilleriyle ceza ve tutukevlerinde görüşmelerinin önüne çeşitli şekillerde zorluklar çıkarılmasından vazgeçilmelidir. Tutuklu ve hükümlülerin de hakları olduğu ve bunların başında müdafi veya vekilleriyle görüşme hakkının geldiği unutulmamalıdır.” TBB, YARGI SÜRECİNE BAŞINDAN SONUNA KADAR MÜDAHİL OLACAKTIR “İlk günden itibaren kamuoyunu en çok kaygılandıran meselelerden biri, depremde ortaya çıkan zararlara ilişkin delillerin karartılacağı, faillerin bulunamayacağı veya cezalandırılamayacağıdır. Deprem bölgesi şu anda topyekün bir suç mahalidir. Dolayısıyla Cumhuriyet Savcılığının gözetim ve denetimi altındadır. Yürütülecek soruşturmalara esas oluşturacak deliller toplanmadan başta Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ve Belediye binaları olmak üzere hasarlı binaların yıkılmaması, yıkılmış binaların da enkazlarının kaldırılmaması gerektiği açıktır. Savcılıkların emir ve talimatı olmadan enkazların kaldırılması ayrıca suç teşkil edecektir. Bu hususla ilgili olarak Başsavcılıklar tarafından derhal talimat verilmeli, gerek Başsavcılıklar gerekse Adalet Bakanlığı tarafından kamuoyunu rahatlatacak önlemlerin alındığı yönünde açıklamalar yapılmalıdır. Delillendirme çalışmalarında savcılıklarla birlikte çalışmak üzere binlerce avukat meslektaşımızın gönüllü olduğunu tekrar hatırlatırız. Türkiye Barolar Birliği, bugün derhal yapılması gerekenleri yapmaktan geri durmamakla birlikte, varlığını ve tüm birikimini önümüzdeki uzun zaman dilimine yayacak şekilde çalışmayı sürdürecek; deprem sebebiyle yaşanan kayıpların sorumluları hakkında yürütülecek yargı sürecine başından sonuna kadar müdahil olacaktır. Meslektaşlarımız ve yurttaşlarımızın hiçbir şüphesi olmasın. Milletimizin başı sağ olsun.”

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1