Makul Sürede Yargılanma Hakkının Korunması

7 MAKUL SÜREDE YARGILANMA HAKKININ KORUNMASI MEVCUT DURUM VE ÖNERİLER rında kullandığı görülmektedir. Burmych ve diğerleri/ Ukrayna başvurusuna ilişkin Büyük Daire Kararı’nda AİHM, 2009’da verilen Ivanov/Ukrayna pilot kararında ortaya koyduğu yükümlülüklerle ilgili 12.143 adet yeni başvurunun birleştirilmesine ve bu başvuruların AİHS’nin 37/1. maddesine göre esasa girmeden kayıttan düşürülerek Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesine gönderilmesine karar vermiştir. AİHM, 7’ye karşı 10 oyla aldığı bu kararında bazı açılardan önceki içtihatlarından ayrılmıştır. İlk olarak Mahkeme, tazminata hükmetmeye devam ederek, “Ukrayna makamlarının yerine geçeceğini” ileri sürmüş ve bunun Mahkemenin “ikincillik rolü” ile bağdaşmadığını; ancak taraf devletlerin etkili bir koruma sistemini uygulamaya koyması durumunda görevini ikincillik ilkesine uygun olarak yerine getirebileceğini belirtmiştir. Bu nitelikteki başvurulara bakmayı sürdürmek AİHM’ye göre “Mahkeme’nin diğer esaslı başvurulara ilişkin işlevini yerine getirme yeteneğini etkileyecek” ve “kendi maddi kaynaklarına önemli bir yük” getirecektir. Bu gerekçelerle Mahkeme, AİHS’nin 37/1 (c) maddesine dayanarak başvuruları düşürmüştür. Bu hüküm, Mahkeme’ye, “başka herhangi bir nedenle başvurunun incelenmesine devam edilmesinin artık haklı olmadığı” takdirde başvuruyu kayıttan düşürme yetkisi vermektedir. Her ne kadar Mahkemenin bu temelde bir başvuruyu kayıttan düşürme takdiri geniş olsa da, önceki kararlarında bu hükme yalnızca başvuranın gerekli özeni göstermemesi veya durumunun değişmesi durumunda dayandığını not edelim. Mahkemenin bu kararı eleştiriye açıktır. Birincisi, karşıoylarda belirtildiği gibi, ikincillik ilkesi Mahkemeye yön veren tek ilke değildir. Taraf devletin kendi üzerine düşeni yapmaması nedeniyle bu ilkeye münhasıran güvenmenin Sözleşme haklarının etkisiz bir şekilde korunmasına yol açacağı durumlarda AİHM, Sözleşme haklarının “pratik ve etkili” korunmasını sağlamak

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1