Makul Sürede Yargılanma Hakkının Korunması

16 MAKUL SÜREDE YARGILANMA HAKKININ KORUNMASI MEVCUT DURUM VE ÖNERİLER 1.4.Ceza yargılamasında davanın düşmesi, cezanın azaltılması ve sanığın salıverilmesi Makul sürede yargılanma hakkının ihlaline ilişkin önlemler arasında ceza yargılamasında davanın düşmesi, cezanın azaltılması ve sanığın salıverilmesi de yer alır. Örneğin, Amerika Birleşik Devletleri ve Kanada Yüksek Mahkemeleri kararlarına göre makul sürede yargılanma hakkının ihlal edilmesine karşı tek anayasal çözüm suçlamaların reddedilmesi yani davanın düşmesidir (Supreme Court of the United States, Strunk v. United States, 1973). Kanada Yüksek Mahkemesine göre, “Bir sanığın makul bir süre içinde yargılanma hakkı varsa, bu sürenin ötesinde yargılanmama hakkı da vardır ve hiçbir mahkeme onu yargılama veya bu hakkı ihlal edecek şekilde yargılanmasına karar verme yetkisine sahip değildir. Makul olmayan bir sürenin geçmesinden sonra hiçbir yargılamaya, mümkün olan en adil yargılamaya bile izin verilemez.” (Supreme Court of Canada, R. v. Jordan, 2016; R. v. Rahey, 1987; Mills v. The Queen, 1986). Kısaca, Kuzey Amerika’da, yargılamanın henüz sonuçlanmadığı ve makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği durumlarda yargılamanın sona ermesi; yargılama zaten sona ermişse, karar makul sürenin dolmasından sonra verildiği için mahkeme kararının geçersiz ilan edilmesi yargı içtihatlarıyla hukuki çözüm yolu olarak üretilmiştir. Bu nitelikte çarelerin, kötüye kullanılma olasılığı yüksek olduğu için Türkiye’de uygulanabilecek nitelikte olmadığı kanısındayım. 2. İhlali tazmin edici araçlar AİHM’in içtihatlarına göre, kararları bağlayıcı bir yargı mercii tarafından makul sürede yargılanma hakkı ihlal edildi ise: 1. İhlali tazmin için öngörülen aracın “etkili, uygun ve erişilebilir” olması gerekir. Örneğin, öngörülen mekaniz-

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1