Çocuk Dostu Hukuki Yardıma İlişkin Rehber İlkeler

6 ÇOCUK DOSTU HUKUKİ YARDIMA İLİŞKİN REHBER İLKELER Çocuklar; çeşitli nedenlerle adalet sistemiyle karşı karşıya gelebilmektedir. Örneğin, adli kovuşturmalarda şüpheli, sanık ya da tanık olarak yer alabilmekte; aile hukuku davalarına taraf olarak katılabilmekte; fiziksel ya da psikolojik şiddet, cinsel istismar ya da diğer suçlar veya diğer hak ihlallerinin mağduru olabilmekte; sağlık hizmetleri, sosyal güvenlik, engellilik, mültecilik ve sığınma talepleriyle ilgili idari davaların ya da özel hukuk davalarının tarafı olarak mahkemede bulunabilmektedirler. Bu tür davaların sonuçları; hem kısa hem de uzun vadede çocukların hayatları üzerinde önemli etkiler yaratabilmekte; çocuğun hapse girip girmeyeceği, kiminle yaşayacağı, ebeveynleri ve kardeşleriyle ne şekilde iletişim kurabileceği, hangi ülkede yaşayacağı ve nerede okula gideceği konularında belirleyeci olabilmektedir. Adalet sistemiyle ilişki halinde olan çocukların çoğu; hukuki süreçleri, en iyi ihtimalle kafa karıştırıcı bulmakta ya da en kötü ihtimalle korku, kaygı ve dolaylı mağduriyet nedeni olarak görmektedir. Çocuklar çoğu zaman, davalarla ilgilenen yetişkinlerle iletişim kurmakta zorlanmakta, polise ve hâkimlere güvenmemekte, süreçler ve usûller hakkında temel bilgilere erişememektedir. Birçok çocuk; yaşı, cinsiyeti ya da sokakta çalışma/yaşama ve sığınmacılık gibi diğer özellikleri nedeniyle ayrımcılıkla karşılaşabilmektedir. Acı verici olayları hatırlamak, mağdur çocuklar için çok stresli olabilmektedir. Hukuki süreçlerde çocuğa duyarlı bir yaklaşım kullanılmadığı takdirde, bu durum çocukların iyileşmesini güçleştirebilmekte, çocuklar üzerinde zararlı ve uzun vadeli etkiler oluşturabilmektedir. Bununla birlikte, birçok yargı sisteminde çocukların hukuki süreçlere güvenli, anlamlı ve onurlu bir şekilde katılımını sağlamak için hiçbir şey yapılmamakta ya da çok az şey yapılmaktadır. Çocuk dostu adalet sisteminin önündeki en önemli engellerden biri de çocukların hukuk alanında uzman ve güvenilir uygulayıcılara erişiminin bulunmamasıdır. Söz konusu uygulayıcılar, çocuğun adalet sistemini ve davanın sonucunu deneyimleme şekli üzerinde büyük bir etki yaratabilmektedir. 2015 yılında, UNICEF Avrupa ve Orta Asya Bölge Temsilciliği (UNICEF ECARO) çocukların adalet sistemine erişimi hakkında bir araştırma yapmıştır (Çocukların Adalet Sistemine Hakkaniyetli Erişimi, Orta ve Doğu Avrupa ve Orta Asya , UNICEF, Cenevre, 2015). Bu araştırmanın bulgularına göre, adalet sistemine erişmeleri GİRİŞ

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1