Çocuk Dostu Hukuki Yardıma İlişkin Rehber İlkeler

40 ÇOCUK DOSTU HUKUKİ YARDIMA İLİŞKİN REHBER İLKELER  çocuk müvekkili konuşulanların gizli kalacağı konusunda bilgilendirmek;  hukuk alanında çalışan kişiler ile aile üyeleri arasında konuşulanların aynı mahremiyet kurallarıyla korunmadığını açıklamak;  her türlü iletişim yolunun mahremiyetini koruma konusunda tedbirli olmak; örneğin, müvekkil ile bir polis merkezinde veya mahkeme salonunun koridorunda görüşülüyorsa kimsenin konuşulanlara kulak misafiri olmamasını sağlamak; ve alıkonmuş bir çocuk müvekkil ile telefonda görüşülüyorsa çocuğun bu konuşmanın başkası tarafından duyulmadığını kontrol etmesini sağlamak; ve  çocukların kişisel verilerinin (örneğin dava dosyaları) iç hukuka uygun olarak korunmasını, güvenli bir şekilde muhafaza edilmesini ve çocuğun yüksek yararı ile veri koruma kanununun gerektirdiği haller hariç üçüncü kişilerce bu bilgilere ulaşılamamasını temin etmek. Bu, çocuğun kimliğini (doğrudan veya dolaylı olarak) açığa vurabilecek hiçbir bilgi ya da kişisel verinin, başta medyada olmak üzere, erişilir kılınmamasını veya paylaşılmamasını ifade etmektedir. Bu verilere şunlar da dâhildir: görseller, çocuğun veya ailesinin ayrıntılı tasviri, isimler ya da adresler, ses veya görüntü kayıtları vb. Ulusal mevzuat bu konuda bazı istisnai hükümler içerebilir ve bu gibi durumlarda hukuk alanında çalışan kişiler, müvekkilleri ile ilgili mahrem bilgileri ilgili merciye açıklamakla yükümlüdür: birçok yargı sisteminde, bilgilerin ifşa edilmemesinin kişinin ölümüne ya da yaralanmasına yol açacağı veya çocuğun ifşa ettiği bilgilerin bir suç ile ilgili olduğu durumlarda avukat-müvekkil mahremiyetinin katı kuralları göz ardı edilebilmektedir. Bu tür durumlara çocuğun süregelen bir cinsel istismar veya diğer fiziksel istismar türlerine dair bilgileri açıkladığı fakat bu bilgilerin üçüncü taraflara açıklanmasını reddettiği vakalar dâhildir. Benzer şekilde, bir yetişkinin bir çocuğa yönelik kendi işlediği veya başka bir yetişkin tarafından işlenen istismar suçunu ifşa ettiği fakat bu ifşanın açıklanmasını reddettiği durumlar da olabilmektedir. Çocuk müvekkille güven dolu bir ilişki kurmanın temelinde mahremiyet ilkesi yattığı için bu durum büyük bir zorluk teşkil edebilmektedir. Bu gibi sorunların tek bir çözümü bulunmamakta, ancak her durumda uygulamacılar durumun iç hukuktaki