Çocuk Dostu Hukuki Yardıma İlişkin Rehber İlkeler

17 ÇOCUK DOSTU HUKUKİ YARDIMA İLİŞKİN REHBER İLKELER  Bu ilke, hakim ya da mahkeme heyeti tarafından çocuğun yüksek yararının nasıl yorumlanacağına dair savunuculuk çalışmalarına da rehberlik etmelidir. Birçok yargı sisteminde, mahkeme; çocuğun yüksek yararını gözetmekle yükümlüdür (örneğin aile hukuki uyuşmazlıklarında ikametle ilgili karar verirken). Çocuğun yüksek yararı belirlenirken göz önünde bulundurulması gereken kriterleri tanımlayan net bir hukuki çerçeve olabilir. Hukuk alanında çalışan kişiler; çocuğun yüksek yararı konusunda mahkemeye ya da mahkeme heyetine ikna edici savlar sunabilirler. Hukuk alanındaki uygulayıcılar; hukuki işlemlerin çeşitli aşamalarında bir çocuğun yüksek yararını değerlendirirken çocuğun görüşlerini dikkate almalı ve bu görüşlere gereken ağırlığı vermelidir. Böylece çocuk, yüksek yararının belirlenmesi sürecinde önemli bir rol oynayabilmektedir. Çocuğun hukuki temsilcisinin, çocuğun görüşüne katılmadığında çocuğu susturmaması büyük bir önem taşımaktadır. Çünkü temsilcinin görevi, kullanılacak en iyi strateji konusunda çocuğun aydınlatılmış onamını almaktır. Çocuğun yüksek yararı değerlendirilirken hesaba katılacak faktörleri içeren belirli bir ‘liste’ yoktur. Bu tür bir listenin hazırlanması mümkün değildir, çükü her bir davada çocuğun bireysel koşulları farklılık gösterecektir. Çocuğun yüksek yararı; durumlar değiştikçe ya da çocuğun görüşleri geliştikçe sürekli olarak gözden geçirilmeli ve gerekli değişiklikler yapılmalıdır. Bununa birlikte, bir çocuğun yüksek yararının nasıl gözetildiği değerlendirilirken kullanılabilecek kriterlerden bazıları şunlardır: çocuğun genel olarak iyi olma hâli; çocuğun fiziksel, zihinsel, ruhsal, ahlaki, psikolojik ve sosyal durumu; çocuğun eğitimi, sağlıklı ve güvenli ortamda bulunma ihtiyacı. Çocuğun yüksek yararı değerlendirilirken birçok farklı yaklaşım hesaba katılmalısı gerekir:  Davayla ilgili hukuki hususların ötesinde, çocuğun yaşamı ve koşulları hakkında elde edilen bilgiler ve çocukla kurulan iyi ilişkiler temelinde, çocuğun gelişimine ve esenliğine ilişkin bütüncül bir bakışa sahip olunması gerekir. Hukuk alanında çalışan kişiler, çoğu zaman müvekkilleri olan çocuklardan farklı bir çevreden gelmektedir ve farklı bir şekilde yetiştirilmiştir. Dolayısıyla, hukuk alanında çalışan kişilerin bu durumun farkında olmaları ve çocuğun yetiştiği bağlamı anlamak için çaba göstermeleri gerekir.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1